DESEM Kİ ..

Desem ki, gül bahcesi, çiçek tomurcuğu, leylak havası senin adın. Aylar gibi geçti yıllar, şimdi düşünüyorum sanki hiç yaşamadın. Ne yaptın diye sorsalar şimdi o eski sevgileri, Mehtaba gömdüm küskün bir güz gecesi desem ki.

Desem ki, ölünür gibi alıştım sana ben. Dokunur mısralarımın zevki kahreder bazen. Desem ki, gün ışıgında hasrete boyun egecegim çaresiz, Bırakıp gidecegim bu topraklarda seni nedensiz.

Desem ki, yeşillerin özlemi sendin, içimdeki ölü zamanlar. Ne çareye boyun eger gözlerim, ne doyasıya aglar. Desem ki, içimde bir sana açtım çaresizliklerimi, Desem ki, seninle katlettim ben özlemlerimi.

Ne yarardı, ne içindi sende kaybettiklerim desem ki, Selam vermiyor artık gün açımı ayçiçekleri. Desem ki, bir güz akşamı dudakların ismimi anımsar. Desem ki, sevda dolu gözlerin bir gün şiirlerime aglar.

Desem ki, mevsimlere uydu sevdalar yaprak döküyor. Her canlı gibi sevdalar da bir gün ölüyor. Desem ki, bir gün omuzlarıma sipere yatmış saçların Hapis olmus sımsıcak avuçlarımda güzelim parmakların.

Desem ki, Ilgın bir hayalimizdi sevgilerimizde bitecek. Sevinçler mutlak bir “Mavi Otobüs” te geri dönecek. Desem ki, alışkanlıgım sevdalarımda bir yeşil özgürlük. Bir hiç ugruna kaprislerin kör tırnagında can verdi gençlik.

Desem ki, “öyle diyorsan öyle olsun” lar olmasaydı şu zaman. Kopup gitmek kolay olsaydı alışılmış sevdalardan. Ellerimi çözün, prangaları çıkarın yüregimden Ne varsa kovun ne olur eskilerden.

Desem ki, kaldır başını omuzlarımdan. Çek parmaklarını avuçlarımdan. Desem ki, yüregimin bir vasiyeti var sana, Gözbebeklerine baktıgım duygularla kimse bakmasın sana.

Desem ki, at omuzlarından bu hayatın agırlıgını, yorgunlugunu. Hiç düşünmemiştim “Şarkıların bu denli anlamlı oldugunu” Desem ki, içimizde yücelir. Aralar bizi rüzgarlar. Desem ki, aşkımıza matem tutar o simsiyah bulutlar...

Ahmet Emre UĞUZ


 




ŞİİR PARKI