ELLERİNDEN KARANFİLLERİ ÇALINMIŞ ÇOCUK
Ellerinden karanfilleri
çalınmış çocuk,
Gel düşlerime gir.
Yorgun gözlerimden çaresizliğe uzanan,
Bitkin hayallerimden, yüreğimdeki acıyı gör,
Kaçamak bakışlarımdan utanmadan.
Kocaman yüreğinle ellerini savurarak meydan oku hayata.
Susmadan,
Utanmadan,
Tükenmeden.
Sıcak bakışlarındaki sevecen tavrınla,
Güneşin yakışına nazire,
Yüreğimi yak buram, buram.
Çaresizliğimi öldür.
Sana uzanamayan ellerin kaçışlarında,
Karanfillere bakan umarsız yüreklere,
Buz kesmiş bakışınla bir tokat vur.
Vur ki;
Yarınlara uzanmış akbabaların kör tırnakları,
Leş kargalarının kanat çırpışları,
Ayaz vurmuş zemheride kalsın.
  
Ellerinden karanfilleri çalınmış çocuk,
Gel düşlerime gir.
Fukara sevdasından yarım ekmeğin,
Dört zeytine olan aşkını duy.
Kuvayi Milliye’den kopmuş bir avuç onurun,
Utanılası, kahreden göçünü gör, doymayan vurgunların ardından.
Zifiri kara geceleri, zulasında boş şarjorlü 14’lünün,
Korkak kahramanlığında efelenmiş yörüğün,
Çelimsiz dönüşünü, yıkılmış gururunu gör.
Kaçamak bakışlarımdan ürkme.
Göremediğin yarınından,
Çalınmış geleceğinden,
Örselenmiş umutlarından,
Utanıyorum, gam duyuyorum, çaresizim işin garibi.
Kükreyen yüreğimden, korkak dudaklarıma yansıyan isyanımdan,
Sana yokluklar veriyorum.
Korkağım anlıyormusun, içim dışım isyanda.,
Asiliğin modası geçmiş çocuk, yalana düşmüş diller.
Sıcak soba arkaları, dört yalan masal, mısır patlağı,
Yumak oynayan kedi.
Birde Milli Mücadeleden kalmış onurumu sana bırakacağım.
Piçe dönmüş düşler,
Kuşlar kanat çırpmış gerçeğe, tuz buz olmuşlar.
Koca yürekler bitmiş, dost tanış el olmuş çocuk.
  
Ellerinden karanfilleri çalınmış çocuk,
Gel düşlerime gir.
İki mısra şiirden kendime kurduğum asi dünyamın,
Yalanını gör, gözlerimin cılız gülüşüyle alay et.
Gırtlağımdan geçen iki yudum suyun,
Elimdeki mısır ekmeğinin,
Anamın, avradımın, onurumun üzerine yemin ederimki,
Çaresizim, yılgınım, yorgunum.
Ve işin garibi,
Utanmazın, arlanmazın, hırsızın utanacagı yerde,
Bakışlarından ben utanmışım.
Namluya sürülmüş mermi sıcaklığında,
Kahpe zaman soyucusuna teslim olmuşum.
Hangi kader, hangi umut bilmeden düştüğün yolda,
Zifiri kara gecelerin üzerine düşen dizi dizi bulutlarda,
Kaybettim kendimi.
Bulmadan döndüm karanfillerini, utanarak başını okşadım.
Hakkım olmayarak.
  
Ellerinden karanfilleri çalınan çocuk,
Bakma gözyaşlarıma, git düşlerimden.
Namert eşkiya palavrası dünyamdan,
Boş sepet tacirliği benimkisi.
Salkım söğüt altı mezarlara kurulan düşlere,
Demirci örsü değmiş neyleyim.
Oyyy kara devran,
Oyyy biçimsiz zamanlar.
Sıcak koynunda birikmiş zalim düşler.
Dört karanfil kaydı ömrümden, karardı yarınlar.
Düşlerimde bütün çocuklar ağladı.
Zulamda iki dize şiir,
Ellerim ceplerimde.
Arkamda karanfilleri çalınmış çocuk.
Anlımda, beyazına kara değmiş onurum.
Kaybolmuş yarınların çaresiz yolcusuyum.
  
Ellerinden karanfilleri çalınmış çocuk,
Üzgünüm, suçluyum, çaresizim.
Anlamanı beklemedim hiç,
Bulmadan yitirdiğin düşlerine düşen,
Albenili yalanlarımızı...
Ahmet Emre UĞUZ
| | |