A. KADİR'İ TAŞTİR
Yorgun bir asker gibi serildi uykuya hayat
barikatlarda bir ana gibi kucağında çocuğu
ne kaldı parıltılı günden, çiyden, bademden
gurbet ölümcül bir sarı yaprak,
bir sıra alevdi gökyüzü, toprak.
En acıklı türküler senin içindedir
en güzel acılar senin içindir,
bu cepheden doğup kaynayan şafak
yanan beldeler, çöken evler, sarsılan tanklar
karanlık bir yağmur halindedir.
Nedense bu gece yürümek, türkü söylemek istedi gönül
yani yasak bir gecede güle nasıl konarsa bülbül
öyle mahzun ve sessizce ötüşüyor
hem alınacak bir murat var geride
hem sabah rüzgârları gibi umutlu olmak düşüyor.
Olmuş bir elma rengindedir şimdi ufuk
hangi mevsimde büyüyor ağlayan çocuk
nerde yolu beklenen o büyük yolcu
taşıyor yüreğinde yangınlarla boğulan yanardağı
kucak kucak dostluk işte, işte gün işığı.
İnsan yiğit, insan dost, insan sevdalı
uyurum uyanırın özlemlere kapalı
gün gelip ölürsem de kaygımda o var
öyle tutkunum ki dayanamaz duvarlar
bir sevda içindeyim başım dumanlı.
(Su/Şiir Seçkisi/Nisan kitabı, 1985)
Özgen Seçkin ( 1951 - )
A. Kadir, S. 97
|