AZİMDEN SONRA TEVEKKÜL

 
" - Allaha dayanmak mı? Asırlarca dayandık!
Düştükse bu husrâna, onun nârına yandık!
Yetmez mi çocukluktaki efsâneye hürmet?
Hâlâ mı reşid olmadı, hâlâ mı bu ümmet?
Dersen ki: ufuklarda bir aydınlık uyansın;
Mâziye ateş vermeli, baştan başa yansın!
Şaşkınlık olur köhne telâkkileri ihyâ;
Şeydâ-yı terakki, koşuyor baksana dünya.
Elverdi masal dinlediğim bunca zamandır;
Ben kanmıyorum, git de sen aptalları kandır!"



- Allah'a değil taptığın evhama dayandın;
Yandınsa eğer, hakk-ı sarihindi ki yandın.
Meflûc ederek azmini bir felc-i irâdi,
Yattın kötürümler gibi, yattın mütemâdi!
Mâdem ki didinmez, edemez, uğraşamazsın;
İksir-i beka içsen , emin ol yaşamazsın.
Mevcûd ise bir hakk-ı hayat ortada şâyet,
Mutlak değil elbette, vazifeyle mukayyet.
Takyid-i İlahi ki: bilâ-kayd ona münkaad.
Kalbinde cihanlar darabân eyleyen eb'âd.
Lâ-kayd olamazdın, biraz insâfın olaydı,
Duydukça bütün sine-i hilkatten o kaydı.



"Allah'a dayandım!" diye sen çıkma yataktan...
Mânâ-yı tevekkül bu mudur? Hey gidi nâdan!
Ecdâdını zannetme asırlarca uyurdu;
Nerden bulacakdın o zaman eldeki yurdu?
Üç kıt'ada, yer yer, kanayan izleri şâhid:
Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücâhid.
Alemde "tevekkül" demek olsaydı "atâlet"
Miras-ı diyânetle yaşar mıydı bu millet?
Çoktan kürenin meş'al-i tevhidi sönerdi;
Kur'an duramaz, nezd-i İlâhiye dönerdi.



"Dünya koşuyor" söz mü? Beraber koşacaktın;
Heyhât, bütün azmi sen arkanda bıraktın!
Mâdem ki uyandın o medîd uykularından,
Bir parçacık olsun, hadi, hiç yoksa, kımıldan.
Ensendekiler "leş" diye çiğner seni sonra;
Ba'sin de kalır tâ gelecek nefha-i Sûra!
Çiğner ya, tabi, ne düşünsün de bıraksın?
Bir parça kımıldan diyorum, mahvolacaksın!
Dünya koşuyorken yolun üstünde yatılmaz;
Davranmayacak kimse bu meydana atılmaz.
Müstakbeli bul, sen de koşanlarla bir ol da;
Mâziyi, fakat, yıkmaya kalkışma bu yolda.
Ahlâfa döner, korkarım, eslâfa hücumu:
Mâzisi yıkık milletin âtisi olur mu?



Ey yolcu uyan! Yoksa çıkarsın ki sabâha:
Bir kupkuru çöl var, ne ışık var, ne de vâha!
 

Mehmet Âkif Ersoy
(1873 - 1936)



İstanbul, 13 Teşrinisani 1335 (1919)

( Safahat, Yedinci kitap - Sahife: 469-470 )






ŞİİR PARKI