BARIŞ NEDİR SEVGİLİM?
Barış nedir sevgilim,
biliyor musun?
Bir köprü müdür üstüne gölgeler düşünce çöken,
halka açılamadan batan bir şirket,
iki savaş arasında verilen çay molası mıdır barış?
Yoksa
hurdacıya söylediği son sözler mi
bisikleti vurulan bir çocuğun?
Söyle sevgilim,
Einstein'ın Roosevelt'e
yazdığı mektup mudur barış,
Lozan'dan gelen telefon mu Mustafa Kemal'e,
çöplerini bilimin süpürdüğü
bir sokak mıdır barış yoksa?
Söyle sevgilim,
de ki,
tünediği balkon uçuruma düşen
yavru bir kuştur barış,
saatçiyi hapse attıkları için
kurulamayan bir meydan saati,
ayağımızdaki paslı çiviyi
bacağımızı keserek çıkaran bir melek.
De ki,
aptalların türküsü,
oyuna getirilenlerin ülküsüdür barış,
dişleri sökülmüş Asya kaplanıdır
kapitalizmin sirkinde.
De ki sevgilim,
içine bayat pil konmuş el feneridir barış,
fosforlu izleridir bayrakların üzerinde
gezen salyangozların,
barış düşsel beyaz buluttur
bir kaleye çarpıp dağılan,
kör bir toplumun tehdit dolu yazılarla
kirlettiği bir defterdir.
Barış,
kendinde bulamayıp
başkalarında aradığıdır insanın.
Barış,
halkının üzerine devrilen
bir devlettir zor dönemeçlerde,
açılmadığı için posta kutusunda
ölen bir mektuptur barış,
patlayıp seyircileri öldüren
bir futbol topudur son dakikada.
Bunların hiçbiri,
hiçbiri değilse barış,
söyle sevgilim,
savaşın düş kurduğu yerlerde,
hangi yüzsüzün uydurduğu bi' sözcüktür,
şu dillerden düşmeyen barış?
Akgün Akova ( 1962 - )
|