ATATÜRK'E MEKTUP Her gün yazar, bu gün yollarız, Atam. Ne kadar Türk varsa o kadar selâm İnsan gönülleri dolusu hürmet, Ne kadar Türk varsa o kadar minnet... Gönlümüz çırpınıp istiyor artık Sana ermekçin ey fırtına kuşu Yola çıkmak yalın ayak, baş açık Tırmanmak gök denen mavi yokuşu. Muhakkak orada eskisi kadar Bütün ilâhlardan daha güzelsin; O kalem parmaklar, o ışık saçlar O tanrısal alın, yelemsi kaşlar Bir son defa daha karşıma gelsin... O ateş sesinle yanalım gene Haykır ki "Ne mutlu Türk'üm diyene" Türk olarak arza gelmediğine Ölüler, melekler, ilâhlar yansın: Her katta bir ayrı aksin uyansın... İlk yapı, ilk akın devirlerinden Göğe göçüp giden başbuğlardan sen, İlk halin: İstemi, Gültekin, Oğuz İkincisi Timur, Yıldırım, Yavuz... Kalmadı o eski dar düşüncemiz: Taşını saygıyle öpmek için biz Artık ne bekliyor, ne yanıyoruz: Hemen ya alnına halktan birinin Ya da o büyük yurt tepelerinin Karına, taşına uzanıyoruz. Elini öpüyor gibiyiz senin Şimdi her ihtiyar Türk'ün elinde Orta bozkırın ot bitmez çölünde Senin yâdın, yedi veren bir güldür; Kitabendir yirmi milyon hafıza, Anıtkabrin yirmi milyon gönüldür. Sensin, bizim ışığımız, hızımız; Nutukların, bizim alınyazımız. Yol oldu her yönde senden kalan iz. Her canımızla, başımızla biz Emanetlerine siperiz, Atam! Güzel ellerinden öperiz Atam! ~ Behçet Kemal ÇAĞLAR ~
Atatürk Şiirleri, TDK, B. Necatigil, S. 109-110


ŞİİR PARKI


ARKADAŞINIZA GÖNDEREBİLİRSİNİZ :