NÖBETÇİ MİLLET Kavaklar, düşen yapraklarıyla ağlıyorlar Güller, çiçekleriyle bağırlarını kanatıyorlar Sensin ışık diye önümüzdeki Sensin ateş diye kanımızdaki Ey yanımızdaki Beş on mermere, bir avuç toprağa sığan Hudutsuz mavi umman hey! Yeni kıyılar bulur, yeni yarlar kazardın Sen her köpürüp taşmanda Her konuşmanda Milletinin alın yazısını yeniden yazardın. Bakışları vardı yurt tarlasında Fikrin ve hissin hasadı. Cümlelerin ya örsten kalkardı Ya çıkardı kından. Başak saçların sarkardı harman alnından: Halk, biçilmiş ekin gibi, düşerdi dizlerine. Milyonlar katılırdı sözlerine Mıknatısı gören zerreler gibi. Köhne kanaatler, köhne kürreler gibi Sözünde çarpışıp düşerdi. Tam sustuğun an kıyamet oldu Tam konuştuğun ansa mahşerdi: Rab, gökte "dinleyin" derdi meleklerine; Yıldızlar girerdi yeni mahreklerine; Nehirler kavuşurdu yeni denizlerine: Halk biçilmiş ekin gibi düşerdi dizlerine. Şimdi tamamlayabilmek için tavafını Nöbetçi olmak için Anıtkabrine Sarmış yalın kılıçlar gibi etrafını Tutuyor nöbet. Bu millet: Bu, vaktiyle ayaklarını ummanlar yalayan, Bu, üç kıtayı atının nalıyla damgalayan, Bu, heryere evi gibi giren, Bu, Atilla'yı, Timur'u, Oğuz'u Bu, Yıldırım'ı, Fatih'i, Yavuz'u Yetiştiren ulu millet. Vakar ve haysiyetle dimdik Uyanık, tetik Anıtkabirinde tutuyor nöbet. Dünya dönüp dolaşıp Boğazlaşıp dalaşıp Ergeç ve ancak Milli misaklarda karar kılacak. Ey en büyük usta! Düşünen oldu mu bu hususta Senden evvel ve senden ileri. İlk müjdeyi, ilk haberi Senden almıştı cihan O zamandan anlayamadığına yansın. Sen, dünyanın dönüp dolaşıp geleceği Uğrunda milyonların seve seve öleceği Eğer isterse hayat zehrolsun, İsterse refah kahrolsun, İsterse kurşun düşsün yanımıza, belimize, İsterse geçinmek için, bir dilim Kuru ekmek geçmesin elimize. Yer sarsılsa yerinden, Dünya düşse peşimize Ne Senden geçeriz, ne Senin eserinden!!! ~ Behçet Kemal ÇAĞLAR ~
Bu şiiri şairin sesinden dinlemek için tıklayınız.


ŞİİR PARKI


ARKADAŞINIZA GÖNDEREBİLİRSİNİZ :