TAMİRAT

Ne kadar üstelesem yanlış bir değişimi bir proleterin oğlu olduğuma inandıramıyorum kimseyi inandıramıyorum babama bir proleter olduğunu babam çok eski bir partizan kötü bir halk partisinin kalıntısına yamamış nefretini acıyı ve bir dönemi benden iyi biliyor ne zaman içki içsek bir cuma gecesi ertesi açlığı ve yoksulluğu benden iyi anlatıyor benim bir abim iki abim varmış açlık ve yoksulluk kötü bir şefin döneminde ikisini de almış çünki dönem o dönemmiş ablalarım kalıntı toplarmış pazardan abilerim buz satarmış babamsa memur ayakkabılarının tamiratına nefretini yamarmış annem bir sabır küpü annem bir acı küpü acıyla beslemiş yüreğini yoksulluğu ve açlığı acıyla doyurmuş ve acıyla büyütmüş bebeğini acıyla doğurmuş ben işte eksik bir birikimin tortusuyum geçmişlerde yoğrularak çocukluğum bana hep acıyı ve hüznü öğretti ezilmişliğin kompleksiyle büyüdüm böyle yaşıyamadığım günlere özlemli yaklaşmak istedikçe burjuva özentilerine sınıfım çekiyordu utandırarak beni yaklaştıkça üşüyen damarlarımdaki hınç çekildikçe yanıyordu sınıfımın ateşinden ben işte bunun için bir burjuva kuklasıyım, korkak ve acemi bir militanım hüzne ve yalnızlığa yakın gördüm ki bir cuma gecesi ertesi babamın eskimiş bürokrat ayakkabılarının tamiratına nefretle vurduğu örsü ve çekici öfkesini köseleden ayırdığı bıçak açılmış bir gül gibi duruyor önümde vur gülüm vur gülüm vur gülüm vur sen de burjuva ayakkabılarının altına artık ne soğuk damarlarımdaki ne sıcak sadece bıçak gülüm sadece bıçak. (Forum, 15 Eylül 1969)

Arkadaş Zekâi Özger
( 1948 - 1973 )

Sevdadır, S. 34-36





ŞİİR PARKI