GAZEL - 371 -
1. Nâm u nişâne kalmadı fasl-ı bahârdan
Düşdi çemende berg-i dıraht itibârdan
1. Bahar mevsiminden ne bir ad ne de bir iz kaldı.
Artık kırlarda, ağaç yaprakları itibardan düştü.
2. Eşcâr-ı bâg hırka-i tecrîde girdiler
Bâd-ı hazân çemende el aldı çenârdan
2. Bahçenin ağaçları (bir derviş gibi)
soyutlanmışlık hırkasına büründüler.
Sonbahar rüzgarı, kırlarda çınardan el aldı.
3. Her yanadan ayagına altun akup gelür
Eşcâr-ı bâg himmet umar cüy-bârdan
3. Her taraftan ayağına altın (sarı yapraklar) akıp gelir.
Bağdaki ağaçlar ırmaktan bir alicenaplık ve iyilik umarlar.
4. Sahn-ı çemende turma salınsun sabâ ile
Âzâdedür nihâl bu gün berg ü bârdan
4. Kırlarda hafif esen rüzgarla durmadan salınsın
Fidan, bugün yaprak ve meyveden arınmıştır.
5. Bâkî çemende hayli perişan imiş varak
Benzer ki bir şikâyeti var rüzgârdan
5. Baki kırlarda yaprak hayli perişan olmuş
Sanki rüzgardan (ya da zamandan) bir şikayeti var gibi.
Bâkî ( 1526 - 1600 )
Bâkî Divanı - Prof. Dr. Sabahattin Küçük, s. 238
|