MARYA Sustu Another Life gazinosu
Sustu şarkılar
Paletimde renk sustu, fırçamda şekil
Ve bu gece ilk defa şimal körfezinde
Sustu Peramos'un mazgallarından
Şehre pancur pancur dökülen arya,
Artık ne tayfalar mevcut, ne komondoslar,
Ne o kor tenli, kızıl saçlı kanarya.
Bu medar ikliminin tenha gecesinde
Sardı bambu kamışlarını pişman bir sukut
Sardı bu sızı
Hani birdenbire bazen bütün etrafımızı
Sapsarı bir şüphe sarar ya
İşte öylesine berbat bir hal var
Hiçbir şey düşünmek istemiyorum, hiçbir şey
Ama dördüncü tarassut kulesinde
Bir şüpheli sinyal var.
Hayır, hayır yalan bütün bunlar
Artık ne kadere inanıyorum, ne fala
Yalan söylüyor o falcı kadın
O Hintli parya
Ben yalnız sana inanıyorum
Yalnız sana, MARYA
Beni kahrediyor böyle geçen her gece
Bu hoyrat yıldızlar, bu su, bu okyanus, bu yer
Ve gökyüzünde emanet duran
Şu asma fener
İnan ki sevgili MARYA
Ne varsa hepsi yalan, hepsi keder
Ve hepsi omuzumun üstünde çaresiz bir yük
Ve hepsi angarya.
Biliyorum bu sabah güneşle beraber biliyorum
Bir vapur demirleyecek bu nankör limanda
Pol'ün ebedi matemine rağmen
Virjini olabilirdi bu vapurda
Ama sen yoksun biliyorum sen yoksun.
Baharda geleceğim diyordun hani
Haydi gel daha ne bekliyorsun
İşte mevsim bahar ya.
Fırçam neden böyle titrer bilir misin?
Ve neden resimlerimde fon sapsarı
Anlıyorsun değil mi yavrum
Bütün kağıtlara sinmiş anlıyorsun
Bu tropikal zehir
Bu müzmin malarya,
Sensiz nasıl da boş iskele, sensiz nasıl da tenha şehir
Müfreze nöbetçilerinin gözü önünde
Koydan yıldızları çalmışlar bir bir,
Yine birkaç çımacı, birkaç palikarya.
Ama kim düşünür yıldızları,
Yüzbaşı Arnold'u vurmuş yerliler
Matemler içinde tekmil batarya.
Bu insanlar, bu gök, bu deniz, bu yer
Birer birer kaybolmaya mahküm, birer birer
Biz ki çoktan bu sapsarı hasret içinde susuz
Biz ki çoktan beri kaybolmuşuz.
Nasıl, ağlıyor musun MARYA?..
Sil gözlerini, sil yavrum
Bizim yokluğumuzdan ne çıkar
Aşkımız var ya...
Bekir Sıtkı Erdoğan ( 1926 - 2014 )
Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi
Bu şiiri sesli izlemek için tıklayınız.
|