USTA'YA
Konuşmuyoruz kaç gündür,
Kaç gündür sünger olup boğulmuyoruz
Mercan kayalıklarında.
Hani,
Kuzeyden gelen yabancılar vardı yanına,
Öyle söylemiştin.
Sonsuzluk kervanında yürürler;
Ayak izleri görünmez demiştin ardı sıralarında...
Hani,
Hisleri sunmuşlar sana,
Havadan, sudan; ateşten, topraktan...
Çok şey var demiştin öğrenilecek,
Konuşulacak çok dil var demiştin
Bildiğimizden uzakta...
  
Konuşmuyoruz kaç gündür?
Kaç gündür dup-duru/kup-kuru duruyoruz
Mercan kayalıklarında...
  
Yolculuk derdin,
Azgın bir davetten bahsederdin hani?
Hani,
Beyaz akşamlarda buluşacak
Dostlar vardi daha?
Söylesecek hepler, yoklar vardi...
Duygusu ateş olup,
Dolaşmaya başladığında damarlarda,
Bir gülüşü dünyaya bedel sevgililer vardı.
Hani,
Döküp saçlarını upuzun yıkarlardı
Mercan kayalıklarında.
Sarmaşık hikayelerini dinleyecektim ya,
Hani..?
  
Konuşmuyoruz kaç gündür Usta?
Kaç gündür istiridye açmıyor ağzımızı
Mercan kayalıklarında...
BÜLENT ÖZTÜRK
|