HAZ ve ISTIRAP
Sonra bir kadın konuştu:
"Bize haz ve ıstıraptan bahset."
Ve o cevap verdi:
“Hazzınız, ıstırabınızın maskesiz halidir.
Ve kahkahanızın yükseldiği aynı kuyu,
sık sık gözyaşlarınızla dolar.
Başka türlü olabilmesi mümkün müdür?
Istırabın içinize kazıdığı alan
ne kadar derin olursa,
o denli çok hazzı içerebilir.
Ve şarabınızı taşıyanla,
çömlekçinin fırınında yanan
aynı kadeh değil midir?
Ve sesi ruhunuzu okşayan lavta,
daha önce bıçaklarla oyulan
tahtayla bir değil midir?
Kendinizi neşeli hissettiğinizde
kalbinizin derinliklerine inin.
Farkedeceksiniz ki,
size bu sevinci veren,
daha önce üzülmenize neden olmuştu.
Üzgün olduğunuzda,
tekrar kalbinize dönün.
Göreceksiniz ki, daha önce sevinciniz
olan bir şey için ağlıyorsunuz.
Bazılarınız, 'Haz, ıstıraptan daha anlamlıdır' der;
diğerleri ise, 'Hayır, ıstırap daha anlamlıdır'.
Bense, ikisi birbirinden ayrılamaz, diyorum.
Onlar beraber gelirler.
Ve siz, bir tanesiyle masanızda otururken,
unutmayın ki, diğeri de yatağınızda uyuyordur.
Gerçekte siz, hazzınızla ıstırabınız
arasında bir terazi konumundasınız.
Sadece boş olduğunuzda, hareketsiz
ve dengede kalabilirsiniz.
Bir hazine avcısı, altın ve gümüşünü
tartmak için sizi kullandığında,
haz ve ıstırap kefeleriniz, ister istemez,
yükselip alçalacaktır."
Halil Cibran ( 1883 - 1931 )
( Lübnan - Amerika Birleşik Devletleri )
Çeviri: Mesut Küçükoğlu
Ermiş, S. 40-42
Bu şiiri sesli izlemek için tıklayınız.
NEŞE VE KEDER ÜZERİNE
Ve bir kadın söz aldı,
"Bize neşe ve kederden bahset"
Ve o yanıtladı:
Neşeniz kederinizin maskesiz halidir.
Kahkahalarınızın yükseldiği aynı kuyu
sık sık gözyaşlarınızla dolar.
Başka nasıl olabilir ki?
O keder varlığınıza ne kadar kazınırsa,
o kadar neşe dolarsınız.
Şarabınızı koyduğunuz kadeh
bir zamanlar çömlekçinin fırınında pişenle
aynı kadeh değil mi?
Ruhunuza dinginlik veren lavta
bıçaklarla oyulan ağaçla aynı değil mi?
Neşeliyken yüreğinizin derinlerine bir bakın,
göreceksiniz ki sizi neşelendiren şey,
sizi daha önce kederlendirendir.
Kederliyken yüreğinizin derinlerine
bir kez daha bakın
Göreceksiniz ki ağladığınız şey
bir zamanlar sevincinizdi.
Bazılarınız neşe kederden önemlidir, diyor
Bazılarınız hayır keder neşeden önemlidir, diyor
Ben diyorum ki onlar birbirinden ayrılmaz.
Onlar birlikte gelir,
biri masanızda sizinle yalnız otururken,
diğeri yatağınızda uyuyordur.
Siz neşe ve kederinizin arasında
bir terazi gibi sallanırsınız aslında.
Yalnızca içiniz boşken
dengede ve sabit durursunuz,
Hazine avcısı altın ve gümüşünü tartmak için
sizi kaldırdığında,
Ya neşeniz ya da kederiniz ağır basar.
Halil Cibran ( 1883 - 1931 )
Çeviri: Ayşe Berktay
Bütün Eserleri 1, Ermiş, S. 79
|