HERŞEY AŞK İÇİNDİ
Elime tutuşturulan yırtık bir kağıt parçasının
üzerinde aynen şöyle yazılıydı;
‘Herşey aşk içindi’
Seni gözünü bile kırpmadan
kendini bıraktığın bir boşluğun yamacında
bulduklarında
Cebinden bana ait bir resim
ve birde bu kağıt parçası çıkmış
  
Evet, herşey aşk içindi…
Belki senin uğruna
Ferhat gibi dağları delmeye kalkışmadım
Ama sana kavuşmak için
gece gündüz demeden sıra sıra dağları aştım
Ve her bir dağın arkasına vardığımda
sana bir adım olsun yaklaşmayı umuyorken
Senden bin adım daha uzaklaştığımı farkettim
Kendimi uçsuz bucaksız
karanlık yadellerin kuçağında buldum
Ama senden uzaklaştığım her bir adımda
Kalbimin sana bin ışık yılından
daha fazla yaklaştığını hissettim
  
Evet, herşey aşk içindi…
Hani giderken yüzümü kaldırıp
gözlerine bakacak cesareti bulamamıştım
Boğazım düğüm düğüm olmuştu da
ne ‘Hoşçakal!’ diyebilmiştim
Ne de sana veda edebilmiştim
Oysa yüreğim avazı çıkarcasına
‘Seni seviyorum!, Seni seviyorum!’ diye haykırıyordu
Evet, herşey aşk içindi…
Sana ne el sallayabilmiştim
Ne de elimi kaldırıp yanağında donakalan
iki damla gözyaşını silebilmiştim
Senden kaçarcasına attığım her adımda
maksadım ne senden kaçmaktı
Ne de kendimi Yusuf gibi
yadellerin kör kuyularına attırmaktı
Benim tek düşüncem aramızdaki bütün engelleri
kaldırıp sana öyle varmaktı
Sana engelsiz, eksiksiz bütün benliğimle,
tertemiz yüreğimle kavuşmaktı
Gel gör ki sevmesini beceremediğim gibi,
kavuşmasını da beceremedim
Meğer ben ufacık engellere meydan savaşları açadururken
En büyük düşmanım,
kaderin sillesini hiç hesaba katmamışım
  
Evet, herşey aşk içindi…
Sen ettiğin yeminlerdeki gibi beyazları giymiş
önümde öyle sessiz sedasız yatıyorsun
Ama ben sana dokunamıyorum bile
Çünkü üzerindeki beyazlar
rüyalarını süsleyen telli duvaklı beyazlar değil
Ve aramızdaki engeller artık bitmek bilmeyen
uzun mesafeler de değil
Şimdi sadece iki avuç kara toprak var aramızda
Ve başucuna diktikleri
mermer taşın üzerinde de yine o yazı var;
‘Herşey aşk içindi’
  
Evet, herşey aşk içindi…
Sen o esrarlı bakışlarının
ardındaki masmavi dalışlarını
Daldıkça sanki şeytan üçgeninin kucağında
sessiz sedasız kayboluşlarını
Ve gözlerine esir düşmüş beynimi
kemirip duran soruların cevaplarını
Esrarengiz bir edayla kendinle birlikte
sırra kadem bastırıp gittin ya
Düşünüyorum da yoksa bütün cevaplar
bu üç anlamlı sözcüktemi saklı;
‘Herşey Aşk İçindi’
  
Evet, herşey aşk içindi…
Ben seni sevdiğim kadar
hiçbir şeyi ve hiç kimseyi sevmedim
Ve tek istediğim seninle vuslata ermek
olduğu halde bunu da beceremedim
Ama birgün bir kuytuda benim de
cansız bedenimi buldukları zaman
Cebimden bir çift yüzük
ve bir de o yırtık kağıt parçası çıkacak
Üzerinde titrek ellerinle yazdığın
o gizemli cümle;
‘Herşey aşk içindi’
Haklısın, herşey aşk içindi…
ENSAR AKTAŞ
Rotterdam, 25-11-2002
|