BİR SİTÂRE-İ RAKSA

1. Ey gür lepiska saçları pek çok melikeler İklîl-i ihtişamına mağbût olan kadın, En müncemid yürekleri raksân-ı şevk eder Hummâ-yı ihtisas ile tâbân nazarların... 1. Ey gür lepiska saçlarının muhteşem tacını, pek çok kraliçenin kıskandığı kadın. Senin duygu ateşiyle parlayan bakışların, en soğuk kalpleri coşturarak oynatır. 2. Cinnet verir avama, teselli havas için; Her hâl-i pür letâifin, ey şi’r-i zî-hayat, Mecmû-ı ihtisas u umûm-ı havas için Bir neş’e, bir nüvâziş-i nûşîn, bir iltifat. 2. Ey canlı şiir, senin güzelliklerinle dolu her hâlin, halka çılgınlık, asillere teselli verir, bütün duygular ve her duyu için, bir neşe, bir tatlı okşayış, bir iltifattır. 3. Fikrim harem-serâ-yı sünûhâta yükselir En sâde bir temevvüc-i raksınla dâima; Her raksının murassa, uzun bir kasidedir En bî-tekellüf, en küçük ihtisası ruhuma. 3. Düşüncem, senin en sâde raksının bir dalgalanmasıyla, ilhamın mahrem ülkesine yükselir. Her raksının en kolay, en küçük tesiri, ruhuma murassa, uzun bir kasidedir. 4. Vaktaki başlar, âh bütün yâl ü bâlinin Pervâz-ı musikisi olan raks-ı muhteşem, Artık harîm-i razı cihan-ı mehâsinin Ben başka neş’e, başka tecelliler istemem. 4. Âh o bütün boyunun, boşunun musiki ile uçması demek olan muhteşem raksın başladığı zaman, güzellik dünyasının sırrına mahrem olan ben, artık başka neşe, başka tecelliler istemem. 5. Artık bu gurbetin bu muhît-ı elimini Nisyan eder hayâl-i serâser müşemmesim; Bir penbe el de yâdımın ufk-ı yetîmini 5. Baştanbaşa güneşli hayalim, artık bu gurbetin bu elemli çevresini unutur. 6. Bin âlem-i serâb ile süsler, güzelletir; Karşımda oynuyor sanırım, har ü mübtesim, Mısrın bütün mehâsini, üryan ü müstetir. 6. Bir pembe el de hatıramın yetim ufkunu bin rüya âlemi ile süsler, güzelleştirir. Karşımda, Mısır’ın bütün güzelliklerinin, ateşli ve gülümser, çıplak ve örtülü oynadığını sanırım.

Faik Âli Ozansoy
(1876 - 1950)

Tanzimat ve Sonrası Türk Şiiri, S. 82-83





ŞİİR PARKI