|
::::: TEMEL FIKRALARI 2 :::::
|

TAVUKÇU TEMEL
Temel tavukçuluk yapmaya karar vermiş ve şehirden 1000 tane tavuk almış köyüne gelmiş ve bunları bacaklarınden toprağa gömmüş ve sulamış ancak 2 gün sonra bir bakmış tavukların hepsi ölmüş.
Bu duruma çok kızan ve ne yapacağını bilemeyen Temel hemen Trabzon'daki ziraat odasına durumu anlatan bir yazı yazmış yazıda tavukları toprağa ayaklarından gömdüğünü ancak tavuklarının öldüğünü yazmış. 2 gün sonra Trabzondan yanıt gelmiş:
Yazdığınız mektup elimize ulaştı. Durumu anladık ancak daha iyi bir araştırma için lütfen topraktan örnek yollayınız..
|
YANLIŞ ANLAMA
Komando bölüğü 10 gündür ormanda, çamurda, aç susuz pislik içinde eğitim yapmaktadır.
11 inci gün komutan çavuş Temel'i çağırdı:
"Çavuş, 10 gündür bölük gayet iyi bir performans gösterdi biz de onları ödüllendirelim, bugün çamaşırlarını değiştirsinler artık..”
“Baş üstüne Komitanum.”
Temel çavuş bir heves koşarak bölüğü toplar:
"Sizlere çok sevinecegunuz bir haber cetirdum.. Komitan izin verdi bugün herçes çamaşir değistirecek, sıraya geçin değistirun. Dursun sen İdrisle….. İsmail sen Kemalla…. Sadık sen Cemalla.."
Gönderen: Nebahat Akgül
|
BİR ÇİFT DAHA VAR
Temelin ayağında bir teki siyah bir teki beyaz çorabı gören arkadaşı soruyor;
- Gözlerime inanamıyorum bu nasıl çorap?
Temel:
- İnanmayacaksın ama evde bunlardan bir çift daha var!...
|
GENERAL ELECTRİC
Temel askere gitmiş, uygun adım yürümeyi, selam çakmayı öğrenip cezadan kurtulmak icin çok çalışmış, sonunda da başarmış. Herkes memnun olmuş, ama dikkatlerini çekmiş, Temel ikide bir yemekhanedeki buzdolabının önünden geçerken selam çakıyormuş. Bir gün dayanamayıp sormuşlar:
"Ula Temel, öğrendin bu işi artık. Ne diye talime devam edip duruyorsun?" Temel bakmış, bakmış, sonra da:
"Ne talimi haçan, General Electric yazıyo. Ola içindedur, neme lazım ceza yemekten iyidir " demiş...
|
BOZULMUŞ
Temel Uzak Doğu'ya gider. 250 $ verip bakınca insanları çıplak gösteren gözlüklerden alır. Takar bakar çıplak, çıkarır bakar giyinik. Çok hoşuna gider. İkide bir takıp, çıkarır.
Eve gözünde gözlük gider, bakar Fadimeyle sütçü çıplak. Gözlüğü çıkarır bakar çıplak. Bir daha takar bakar çıplak. Tekrar çıkarır bakar, yine çıplak... Müthiş canı sıkılır ve Fadime'ye der ki:
"Ula Fadime, bak şu merete daha bu sabah 250 $ verdim, hemencecik bozuldu!..."
|
KİM OLDUĞUNU BİLMİYORMUŞ
Temel trafik polisi, kuralları ihlal eden bir milletvekilinin otomobilini durdurmuş, ceza yazacak. Milletvekilinden o meşhur laf:
"Sen benim kim olduğumu biliyormusun? "
Temel telsizine sarılmış:
"Amirim, birisini çevirdim. Adam kim olduğunu bilmiyor, bana soruyor!...
|
PİRELER
Bilim adamı Temel pirelerle deney yapıyor. Pireye sıçra diyor ve pire sıçrıyor. Zıpla diyor, pire zıplıyor.
Rapor 1: Pire zıplayan bir hayvandır.
Pirenin kanatlarını koparıyor ve zıpla diyor, zıplıyor.
Rapor 2: Pire kanatları koparılmış olarak da zıplıyor.
Bu defa ayaklarını koparıyor ve "zıpla" diyor, hareket yok. Bir daha "zıpla" diyor, yine hareket yok ve de bilim adamımız yazıyor:
Rapor 3: Pirelerin ayakları kopunca kulakları duymuyor...
|
TEMEL'LE SARIŞIN
Trafik polisi Temel sarisin bir bayan sürücü durdurur ve ehliyetini sorar. Kadin çantasini kucagina alip aramaya baslar; ancak uzun süre geçmesine ragmen bir türlü aradigi seyi bulamaz. Temel beklemekten bunalir ve sabirsiz bir ifadeyle kadina söylenir:
-"Hanimfendi, aradiginizi bulamadiginiz anlasiliyor. üzerinde kendi resminizin oldugu seyi göstereceksiniz, acele edin lütfen.."
Kadin bu uyari üzerine telaslanir ve kisa bir süre sonra "hah buldum" diye sevinçle çiglik atip çantasindaki makyaj aynasini Temel'e uzatir. Temel aynayi ciddiyetle inceler ve kadina dönüp kibar bir ifadeyle konusur:
- "Buyrun belgenizi hanimefendi. özür dilerim, polis oldugunuzu söyleseydiniz durdurmazdim..."
Gönderen: Nebahat Akgül
|
ATTA, ATTA
Temel T.V. izlerken içeriye Azrail girmiş. Anlamış ki terk-i dünya edecek. Ölmek te istemiyor. Bebek taklidi yapsam Azrail belki bana acır diye düşünmüş. Sırt üstü uzanıp:
"Inga, ıngaaa " demiş. Azrail yaklaşmış, Temel'i kucağına almış:
"Hadi canım atta, atta..." demiş!
|
BECERİKSİZLER
Temel İstanbul'a gelmiş yürüyormuş. Bu arada 5 dakikada bir top atışları duyulmaktaymış. Merak edip sormuş 'hemşerim bu top atışları neyin nesi?'diye. Kraliçe Elizabeth'in gelmesi sebebiyle top atışı yapıldığı anlatılmış.
Aradan yarım saat geçmiş ve top atışları hala sürmekteymiş. Temel yine sormuş bir başkasına 'bu top atışları neden?' diye. Aynı cevabı alınca söylenmiş:
"Ulan, yarım saattir bir karıyı vuramadılar be!.."
|
BANKA SOYGUNU
Temel banka soymak suçundan yargılanıyormuş, son celsede hakim delil yetersizliğinden Temel'in tahliyesine karar vermiş. Temel bunu duyunca çok sevinmiş ve bağırarak hakime:
- Uy cözünü sevdigumun hacim beyi, yani şimdi butun paralar penim oldu değil mu?
Gönderen: Nebahat Akgül
|
BOYA TENEKESİ
Temel karayollarında işe girmiş. Kendisine bir teneke boya ile fırça vermişler, bir yolun orta şeridini boyamasını istemişler. Temel birinci gün 800 m. boyamış, ikinci gün 400 m., üçüncü gün 200 m. ve dördüncü gün 100 m. boyamış. Mühendis bu durumu beğenmemiş. Temel' i çağırıp sormuş:
- Çok iyi başlamıştın, birden tembelleştin. Yaptığın iş neden bu kadar azaldı? Temel:
- Ben hiç tembelleşir miyim? Gün geçtikçe boya tenekesinden uzaklaşiyrum daa...
|
PARMAKLAR
Temel oğluna parmakları öğretiyormuş. Başlamış adlarını saymaya:
"Bu başparmak, bu işaret parmağı, bu ortaparmak, bu yüzük parmağı, bu serçeparmak. Öğrendin mi?"
"Öğrendim baba"
Bunun üzerine Temel bir yandan elini bilekten sağa sola sallarken bir yandan da:
"Hadi bakalım, karıştırıyorum. Şimdi söyle.
|
SİNYAL LAMBASI
Temel otobüs muavini olmuş ve yolculuk öncesi kaptan şöför Temel'i arka sinyal lambalarını kontrol etmek için otobüsün arkasına yollamış ve çalışıp çalışmadığını söylemesini istemiş. Bunun üzerine otobüsün arkasına giden Temel oradan bağırmaya başlamış:
"Çalışıyor, bozuldu, çalışıyor, bozuldu..."
|
AN MESELESİ
Bir suçlu yurt çapında aranıyormuş. Bütün emniyet müdürlüklerine suçlunun bir adet cepheden ve iki adet profilden resmi dağıtılmış. İki gün sonra Trabzon Emniyet Müdürlüğünden bir fax gelmiş:
"Suçlulardan ikisini yakaladık. Üçüncüsünün yakalanması an meselesi..."
|
PAÇA
Adamın biri Karadenizi gezerken bakmış bir köyde bütün koyunlar üç bacaklı. Merak etmiş ve arabasından inip çoban Temel'e sormuş niye koyunlar böyle diye. Bunun üzerine Temel cevap vermiş:
"Canımız her paça istediğinde koca koyunu kesecek değildik herhalde..."
|
İŞTE BU KADINDI
Alman turiste Karadeniz'de tecavüz etmişler. Turist karakola gitmiş ve çatpat tecavüzcünün eşgalini tarif etmiş. Bunun üzerine polisler eşgale uyan Karadenizlileri birer ikişer toplamaya başlamışlar. Polis tarafından götürülen Karadenizliler ise sormuşlar:
"Bizi niye götürüyorsunuz?
"Tecavüz olmuş, yüzleştirme yapacağız."
Toplananları bir odaya, duvarın dibine oturtturmuş polis. Bir süre sonra yanında polislerle Alman turist girmiş içeri ve şüphelilere bakmaya başlamış. Tam bu esnada şüphelilerin arasında oturan Temel ayağa fırlayarak kadını işaret etmiş ve bağırmış:
"Nah komserim! İşte bu kadındı!"
|
KÜÇÜĞÜNÜ ALIRDIM
Temel, küçük kardesi ile Istanbul'daki akrabalarini ziyarete gider. Ev sahibi güzel bir pasta getirir. Pastanin büyügünü Temel'in küçük kardesi alir. Cani çok çekmesine ragmen büyük pastayi alamayan Temel, küçük pastayi alir. Ev sahibi disari çikinca Temel, kardesine çikisir:
- İnsan biraz nazik olur. Ben, senin yerinde olsam küçük parçayi alirdim. Kardesi, agabeyi Temel'e:
- Zaten küçük parçayi sen aldin, daha ne istiyorsun ki?
Gönderen: Nebahat Akgül
|
LİSAN
Temel ve Dursun kahvenin önünde oturuyorlarmis. Bir turist gelmis ve Temele Ingilizce yolu sormus. Temelde ses yok. Turist bu defa Almanca sormus. Temelde yine ses yok. Turist bu defa Fransizca konusmus. Yine ses yok. Ispanyolca, yine ses yok. Turist kizmis, bagirip çagirdiktan sonra çekip gitmis.
Bunun üzerine Dursun Temele:
- Bir lisan ögrenmemizin zamani geldi galiba...demis. Temel ise Dursun a dönerek:
- Bosver ya, öğrenecez de ne olacak? Bak adam dünya kadar lisan biliyor ama bir derdini anlatabildi mi?..
|
HEP AYNI AĞAÇ
Temel bir dag basinda oturuyormus ve en büyük zevki günlük gazete okumakmis fakat tembelmis ve gazete alabilecegi tek yer oturdugu dagin etegindeki bakkalmis. Bu is icin hep Fadimeyi gönderirmis.
Fadime birgün sıkılmış ve pazartesi günü 7 tane o günün gazetesinden almis. Birini Temel'e verip digerlerini saklamis. Ertesi gün Temel gazete isteyince onceden aldigi gazetelerden birini ben cikiyorum deyip islerini hallettikten sonra cikarip vermis. Çarsamba günü yine Temel gazete istemis Fadime yine islerini halledip Temele gazeteyi vermis. Persembe günü yine Temel gazete istemis Fadime yine vermis. Aksama dogru Temel Fadimeyi cagirip:
"Fadime" demis. "Dünyada ne salak insanlar var. Dört gündür ayni adam ayni yerdeki agaca arabasini carpiyor".
|
GEÇİMSİZ
Temel, arkadasi Idris'e havasini atiyormus:
- Hacan penum buyuk dedem Rus harbinde Ruslara karsi savasti... Dedem Canakkale harbinde Inciluzlere karsi savasti... Babam Kurtulis Savasi'nda Yunan'a karsi savasti... Ben de Kore'de Korelilere karsi savastim.
Idris atilmis:
- Ula demis, hacan senun de amma gecimsuz sulalen var imis!
|
SİNYALİ TAKILMIŞ
Temel arabası ile Taksim Meydanında dönüp duruyordu. Aynı trafikçinin önünden beşinci defa geçerken, polis de merak etti ve Temel'i durdurup sordu:
- Bir yeri mi arıyorsunuz? Niye meydanın etrafında dönüp duruyorsunuz?
Temel:
- Sol sinyal takıldı da..
Gönderen: Nebahat Akgül
|
YAVAŞLA..
Temel otobanda gazı köklemiş, gidiyor... Bakmış bir tabela:
"YAVAŞLA 80 km." Hızını o an 80 e indirmiş Temel... Az sonra bir tabela daha:"YAVAŞLA 60 km."Temel 60 a inmiş... Merakla giderken yeniden bir tabela "YAVAŞLA 40 km."
"Yolda çalışma var galiba " deyip 40 a düşürmüş hızını Epeyce sonra yine bir tabela: "YAVAŞLA 15 km."
Talimata uyarak 15 km.ye düşmüş Temel...Yolun en sağından tıngır mıngır gidiyor... Ama meraktan da çatlayacak. Uflaya puflaya bir saat daha gittikten sonra yeni bir tabela görmüş:
"YAVAŞLA'YA HOŞGELDİNİZ, NÜFUS 2500 "
|
MARSTA HAYAT
Temel Marsa gidecek ilk astronottur. 10 milyar dolarlık muhteşem bir uzay gemisi ile giden Temel'den dönüşe dek haber alınamayacaktır. Temel 10 yıl sonra geri döndüğünde flaşlar patlar, herkes merakla etrafını sarar:
"Marsta hayat var mı?" Temel omuzlarını silker:
"Yok..."
Bilim adamları, basın ve tüm dünya hayal kırıklığı içindedir. Temel'i uçağa bindirip Trabzona uğurlarlar. Akşam evinde ailesi ile TV'den kendi dönüşünü seyreden Temel'in oğlu sorar:
"Buba yahu hakikaten Mars 'ta hayat yok muydu?" Temel yine omuzlarını silker:
"Haçan saat 11 dedin miydu bütün tükkanlar kapaniyi! Sen puna hayat mi diysin?"
|
DAHİYANE BULUŞ
Hepsi de birbirinden iddiali 3 genetik uzmanı, yeni buluşlarını karşılaştırıyorlar.
Hayvanlar konusunda uzman olan birincisi anlatıyor:
"İnek ve tavuk genlerinden harikulade yeni bir hayvan meydana getirdim. Hem süt veriyor hem yumurtluyor, eti kırmızı et tadında ama beyaz et kadar faydalı, bence bu yüzyılın buluşu. İnsanlara istedikleri kadar sağlıklı et, süt, yumurta yedireceğim"
Böcek genetiği uzmanı çalışmasını açıklıyor:
"Arı ile bok böceği genlerini karıştırdım. Yeni türümüz pisliklerden bal yapıyor. Hem bol miktarda hem de inanılmaz kaliteli bal imkanına kavuşmuş bulunuyoruz. İnsanlık için çok faydalı bir gelişme sağladım."
Genel genetikçi Dr. Temel iki meslekdaşına bakıyor ve:
"Valla ben de karpuzla karafatma genlerini birleştirdim. Şimdi karpuzu kesiyorsun, bütün çekirdekler yürüyüp gidiyor..."
|
MEKTUP
Sevgili oğlum Temel,
Senin hızlı okuyamadığını bildiğim için mektubu yavaş yavaş yazıyorum...
Artık senin büyük şehre gittiğin sırada yaşadığımız evde yaşamıyoruz. Baban bir gazetede, "İnsanların başına genellikle evlerinin iki kilometre civarındaki bölgelerde kaza geldiğini " okumuş: o yüzden taşındık. Sana yeni adresi veremiyorum, çünkü yeni evimizde bizden önce oturan hemşehrilerimiz, taşınınca adresleri değişmesin diye kapı numarasını söküp götürmüşler.
Bu evde garip bir çamaşır makinası var. Geçen gün içine dört gömlek koydum, çalıştırmak için duvardaki zinciri çektiğimden beri bir daha gömlekleri göremedim.
Geçen hafta sadece iki kez yağmur yağdı. İlki üç gün, ikincisi ise dört gün sürdü. Benden istediğin yeleği postaya verdim. Ancak, halan ' o koca düğmelerle paket çok ağır olur ' deyince düğmeleri kopartıp yeleğin cebine koyduk. Orada bulabilirsin...
Not: Sana biraz da para gönderecektim, ama zarfı bir kere yapıştırmış bulundum... Sevgiler... Annen "
|
SİNEMADA
Temel ve arkadaşı sinemaya gitmişler. Filmin bir yerinde bir atyarışı sahnesi varmış. Tam yarış başlayacakken arkadaşı Temel'in kulağına eğilip:
- Gel iddiaya girelim. Ben derim ki yarışı beş numaralı at kazanacak.
- Peki girelim.
Ardından yarış başlamış ve hakikaten beş numaralı at yarışı kazanmış. Filmden sonra dışarı çıkan Temel ve arkadaşı konuşurlarken, arkadaşı Temel'ea:
- "Ulan ben sana oyun oynadım. Benim bu filmi ikinci görüşüm, beş numaralı atın yarışı kazanacağını biliyordum." demiş
Temel:" Benim de bu filmi ikinci görüşüm ama ben nerden bileyim aynı atın üst üste iki kere yarışı kazanacağını?
|
|
|

|