TEVFİK FİKRET’İN UNUTULMUŞ BİR ŞİİRİ

Edebiyat tarihimiz içinde üzerinde en çok durulan, çeşitli tartışmalar yapılan şair, kuşkusuz Tevfik Fikret’tir. Onun için pek çok gazete ve dergiden ayrı olarak hakkında yirmiden çok kitap yazılmıştır. Fikret te şiirlerini şu kitaplarında toplamıştı: Rübâb-ı Şikeste, Halûk’un Defteri, Şermin...

Fikret'in kitaplarına almadığı şiirleri gazete ve dergi sayfalarında kalmıştır. Bunlar: Doksan Beşe Doğru, Revzen-i Mahlû’, Yegâne Feylesofumuz, Hân ı Yağma, Bir İçim Su, Sancak-ı Şerif Huzûrunda, Küçük Asker adlı şiirleridir.

Fikret kimi şiirlerinde takma adlar da kullanmıştır. Bunlardan şimdiye kadar bilinenler şunlardır : Mehmet Nazmi, Mehmet Tevfik, Nazmi..

Yukarıda verdiğimiz şu kısa hatırlatmadan sonra, yeni olduğunu sandığımız bilgilerle birlikte, unutulmuş ve araştırıcı kitaplara girmeyen bir şiirini vereceğiz. Bu şiirin adı «Çeşme Başında» olup Fikret’in bu şiirin altındaki imzası «Esat Necip» takma adıdır.

Şiiri, Servet-i Fünûn dergisinin 54. cildinin 1391. sayısında 201. sayfasında buluyoruz. Şiirin altındaki notta şöyle deniliyor:

«Tevfik Fikret devr-i edebîsinde «Esat Necip» imzasiyle Servet-i Fünûn’da intişar eden manzumelerden bir ikisinin «Rübab-ı Şikeste’ye alınmasına nazaran bu imza ile neşir olunan manzumellerin Tevfik Fikret’e ait olduğu anlaşılır. Merhum Fikret’in bu nâm-ı müstearla, herkesin hâtırasında olmayan asârı olduğunu göstermek ve büyük nâmını tebcil etmek emeliyle bu sahifedeki şiir ve resmi Servet i Fünûn’un 452. nüshasından naklediyoruz.»

Öyle anlaşılıyor ki, Esat Necip takma adıyla Servet’i Fünûn’da birkaç şiiri daha çıkmıştır. Fakat, bunların hangileri olduğu bildirilmemiştir. Ama, yoklanmış ve yukarıdaki sonuç elde edilmiştir. Şiirin üstünde elle çizilmiş bir de çeşme resmi vardır. Fikret’in çizmiş olduğu düşünülebilir.

Şiir şudur:

Çeşme Başında

Harap ve teşne, yıkılmış cenâh-ı eyyâmın
Sükût-ı muzlimi altında, pîr-i dermande;
Harap ve teşne, bütün bir hayat-ı âlâmın
Fecaâtiyle gülümser, yüzünde bir hande!

— Kızım, şu maşrapadan bir yudum su ver babaya!...

Başında örtüsü bir kızcağız, hakir ve sefil,
Hemen sarıldı nahif elleriyle maşrabaya;
Bakıp sükûn ile: — Var ol, kızım... diyordu alil.

Bu öksürüklü, bu ölgün sadada en kalbi
Sürûd-ı şükre mükarin bir iştikâ vardı...
İçimde titredi bir şey, ve bir inilti gibi
Dedim: — Acıklı şu aczin bu za’fa imdadı!

26 Teşrin-i evvel 1315 Esat Necip (M. 1899)

Böylece Fikret’in bilinmeyen bir şiiri ile takma adlarından birisi ortaya çıkmış oluyor. Fikret’in takma adlarım ve çıkmamış şiirlerini konu edinen yazı ve kitaplarda bu şiiri ve adı göremedik. Onun için burada yayınlamayı yararlı gördük.

Birkaç Not:

Fikret üzerine araştırma yapan yazarlar ancak babası ile dedesinden söz ediyorlar. Dedesi Ahmet Ağa’nın Çankırı’dan İstanbul’a göçtüğünü bildiriyorlar. Bu konuda Çankırılı Ahmet Talat (Onay) merhum daha geniş bilgi vermektedir. A. Talât Bey Çankırılı olduğu için işi daha derinden incelemiş. Şöyle diyor:

"Fikret’in pederi Hüseyin Efendi, bunun pederi Ahmet Yazıcı, onun babası Hüseyin Ağa olup Ilgaz (Çankırı’nın ilçesi)’ın Karacaviran nahiyesinin Dalkoz karyesindendr."

Araştırıcıların pek sözünü etmedikleri bir yanı da, onun bazı şiirlerinin bestelenmiş olduğudur. Fikret’in «Kılınç» adlı şiiri ile «Vatan Marşı» ve «Galatasaray Lisesi Marşı» şiirleri bestelenmiştir.

CAHİT ÖZTELLİ
Taha Toros Arşivi, 001511702006

ŞİİRLERİ



ARKADAŞINIZA GÖNDERMEK İÇİN:





ŞİİR PARKI