KABR-İ FİKRET’İ ZİYARET

- Tevfik Fikret'in necîb rûhuna -

Dediler ki, ıssız kalan türbende, vahşî güller açmış!.. Görmeye geldim; o hücrâ cennetin hâkine ben de, hasretle yüzümü sürmeye geldim. Dediler ki, sana emel bağlıyan kabrinde diz çöküb, bir dem ağlıyan ber'mürâd olurmuş!... Ben de bir zaman ağlayıb mürâda ermeye geldim. Şu hicrân yılının son-bahârında, jâleler titrerken çemenzârında, gün-doğmazdan evvel, ben mezârında mâtem çiçekleri dermeye geldim. Seni andım bütün gam çekenlerle, aşk-ı hakk uğruna yaş dökenlerle, sarı gonca veren şu dikenlerle taşına bir çelenk örmeye geldim. Yâdın - ölüm gibi - bir sırr-ı mübhem!... Neş'e-i sevdâ-mı bu hiss i elem ?!... Ruhûmu ne füsûn eyledin bilmem? Bu gün sana gönül vermeye geldim! 8 Eylül, 1915

Rızâ Tevfik

Rübâb-ı Şikeste ve Diğer Eserleri, S. 459




ŞİİR PARKI