HAS ADAMDI

Has adamdı Her sabah kuşluk vakti erkenden zikre kalkardı, Ocağımı tüttürenin akıbetini hayreyle diye yalvarırdı. Duruşundan hep millet çekinir titrerdi, Çok konuşmayı sevmez hep başını sallar, az söylerdi. Neler neler oldu biliyor musun onun ardından? Söylemedim, sineye çektim hep senin korkundan. Daha kırkı çıkmamıştı, Gollik köpeği yemedi, aç susuz öldü, mezarının yanında kaldı. İngiliz sarması horozlu çiftesinin meneviçleri karardı. Birileri sekülerdeki bahçenin harkını kapattılar, Geçmiyelim diye yollara çağmarları çaktılar, çiperleri bastılar. Kırdılar kırk hevesle dikdiği çamların dallarını, Ağlaya Ağlaya balmumu ile kapattım balta yaralarını. Bu sene o seviyor diye, Sırlı küpe koydum çermesi armut turşusunu, Canı için ramazanda Sevindireyim bütün kapı komşusunu. Etme oğul, İnce ince kıymışım bak odun tekneme yağlı çıramı. Belki ömür yetmez, Bırak hatıralar içinde sarayım bu sene de yaramı. Erik odunu çıtır çıtır yanarken sac sobamda, Biraz bestil biraz ceviz yerim canım sıkılanda. Kor kaldırırız bacılığımdan nasılsa kimse dinlemez bizi, Ta kızlık zamandan başlatırız muhabbetimizi, Burda zaman geçer merak etme sen beni, Daha işim çok peye koca bir kuyu eşeceğim. Yedi halbur şalgam var onu da gömeceğim Bu kışın yedim mi tarhana çorbasını, korkma bana baba sokmaz Ne belim, ne ayağım, ne başım, hiç bir yerim ağrımaz...

Faruk KÜÇÜKTAŞ


 




ŞİİR PARKI