MÜSEDDES (*)
(Müseddes-i Na't-ı Şerif-i Nebevî)
1. Sultan-ı rûsül şâh-ı mümeccedsin Efendim
Bî-çârelere devlet-i sermedsin Efendim
Divân-i ilâhide ser-âmedsin Efendim
Menşur-ı “Le-amrük”le mü'eyyedsin Efendim.
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin Efendim
Hak’dan bize sultân-ı mü'eyyedsin Efendim.
Peygamberler sultanı, dinin ululanmış şahısın Efendim
Çaresizler için daima devletsin Efendim
İlahi divanda en başta gelensin Efendim
Le'amrüke fermanı ile onaylanmış olansın Efendim.
Sen Ahmed'sin, Mahmud'sun, Muhammed'sin Efendim
Allah'tan bize (gönderilen) onaylanmış sultansın Efendim.
2. Hutben okunur minber-i iklim-i bekâda
Hükmün tutulur mahkeme-i rûz-ı cezâda
Gül-bâng-ı kudûmün çekilir Arş-ı Hudâ’da
Esmâ-i şerifin anılır arz u semâda.
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin Efendim
Hak’dan bize sultân-ı mü'eyyedsin Efendim.
Sonsuzluk yurdunun minberinde senin hutbendir okunan
Hesaplaşma gününün mahkemesinde senin hükmündür geçen
Allah katına kadar heryerde övgüler sanadır
Yerkürede de, gökkubbede de kutlu adındır anılan.
Sen Ahmed'sin, Mahmud'sun, Muhammed'sin Efendim
Allah'tan bize (gönderilen) onaylanmış sultansın Efendim.
3. Ol dem ki velilerle nebîler kala hayrân
“Nefsi” deyü dehşetle kopa cümleden efgân
Ye’s ile usâtın ola ahvâli perişân
Destur-ı şefaâtla senindir yine meydân.
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin Efendim
Hak’dan bize sultân-ı mü'eyyedsin Efendim.
O zaman ki velilerle peygamberler şaşırıp kalacaklar,
"Ben ne olacağım" diye dehşetle herkes feryat edecek,
Karamsar ve asilerin hali perişan olacak
Şefaat izninle meydan yine senin olacak.
Sen Ahmed'sin, Mahmud'sun, Muhammed'sin Efendim
Allah'tan bize (gönderilen) onaylanmış sultansın Efendim.
4. Bir gün ki dalıp bahr-ı gam-ı fikrete gittim
İlden getirip kendümi bî-hodlûğa yitdim
İsyânım anıp âkıbetimden hazer itdim
Bu matlaı yâd eyledi bir seyyîd ki işittim.
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin Efendim
Hak’dan bize sultân-ı mü'eyyedsin Efendim.
Bir gün ki düşüncelerin kederli denizine dalıp gittim
Ne yaptığımı bilmeyecek hale gelip kendimden geçtim
İsyanlarımı hatırlayıp geleceğimden ürktüm
(O sırada) senin soyundan gelen bir zatın bu matlaı okuduğunu işittim.
Sen Ahmed'sin, Mahmud'sun, Muhammed'sin Efendim
Allah'tan bize (gönderilen) onaylanmış sultansın Efendim.
5. Ümmideyiz ye’s ile âh eylemeyiz biz
Sermaye-i imanı tebâh eylemeyiz biz
Babın koyup agyâre penâh eylemeyiz biz
Bir kimseye sâyende nigâh eylemeyiz biz.
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin Efendim
Hak’dan bize sultân-ı mü'eyyedsin Efendim.
Biz ümitliyiz, karamsarlıkla ah etmeyiz,
İman varlığını harabetmeyiz biz
Senin kapın dururken ellere sığınmayız biz
Senin sayende bir başkasına dönüp bakmayız biz.
Sen Ahmed'sin, Mahmud'sun, Muhammed'sin Efendim
Allah'tan bize (gönderilen) onaylanmış sultansın Efendim.
6. Bîçâredir ümmetlerin isyânına bakma
Dest-i red urup hasret ile dûzaha yakma
Rahm eyle aman âteş-i hicrânına yakma
Ez-cümle kulun Gâlib-i pür-cürmü bırakma
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin Efendim
Hak’dan bize sultân-ı mü'eyyedsin Efendim.
Ümmetlerin isyanı çaresizliğindendir, bakma
Elini çekip hasretinle cehennem gibi yakma
Merhamet et aman hasretinin ateşiyle yakma
Kısacası bu çok günahkar kulun Galibi bırakma.
Sen Ahmed'sin, Mahmud'sun, Muhammed'sin Efendim
Allah'tan bize (gönderilen) onaylanmış sultansın Efendim.
Şeyh Gâlib ( 1757 - 1799 )
(*) Müseddes: Bentlerinin dize sayısı altı olan
divan şiiri nazım biçimidir.
|