GAZEL XVII

1. Açıldı bâğçe-i reng ü bûda bâr-ı behâr Pür etti gülşeni hep tuhfe-î diyâr-ı behâr 1. Bahar geldi; baharın yükü, (dengi) renk ve koku bahçesinde açıldı; bahar ülkesinin armağanı gül bahçesini tamâmiyle doldurdu. 2. Nihâlin ağzı köpürdü şükûfe zannetme Cihânı eyledi divâne cûybâr-ı behâr 2. Çiçek sanma; fidanın ağzı köpürdü; bahar ırmağı, âlemi deli-divâne etti 3. Sadef değildir eder çâk zehre-i bahri Figân-ı aşk ile ebr-i güher-nisâr-ı behâr 3. Sedef sanma; inciler saçan bahar bulutunun aşkla feryâd edişi, denizin ödünü patlattı, bağrını yardı 4. Eserdi cûş-ı mahabbetle ehl-i sevdâ hep Dimâga bûy-ı cünun verdi rüzgâr-ı behâr 4. Sevda ehli olanlar sevgi coşkunluğuyla sarhoş olup coşardı hep; bahar rüzgârı, akla-fikre delilik kokusunu getirdi 5. Çemen bir allı yeşilli kumâş-ı dibâdır Ki târ u pûdu rek-i ebr-i dest-kâr-ı behâr 5. Çimen, allı-yeşilli öyle bir ipek kumaş ki onun iplikleri çevik bahar bulutunun, sicim gibi yağdırdığı yağmurdur. 6. Geçer bu devr-i gül ü mül heman güler yüzdür Çemende meclis-i işrette bergüzâr-ı behâr 6. Bu, gül mevsimi hemencecik geçer gider; yeşillikte, bahardan yadigâr kalan, ancak güler yüzdür. 7. Zemîni tâzeledi feyz-i hâme-î Gâlib Eğerçi köhnedir eş'âr-ı âbdâr-ı behâr. 7. Bahârın terü taze görünen şiirleri eskimiş olsa da Galib'in kaleminin feyzi (anlatım tarzı) yenilendi.

Şeyh Gâlib
( 1757 - 1799 )

Şeyh Galib Divanı'ndan Seçmeler, Abdülbâki Gölpınarlı, S. 60




ŞİİR PARKI