ÇOBANLA BÜLBÜL

Çoban kaval çaldı, sordu bülbüle: «Sürülerim hani, ovam nerede?» Bülbül sordu, boynu bükük bir güle: «Şarkılarım hani, yuvam nerede?» Ağla çoban, ağla, ovan kalmadı. Gözyaşı dök, bülbül! Yuvan kalmadı. Çoban dedi: «Ülkeler hep gitse de Kopmaz benden Anadolu ülkesi.» Bülbül dedi: «Düşman hased etse de İstanbul’da şakıyacak Türk sesi!» Çalış, çoban çalış, kurtar öz yurdu! Şâirlerden topla, bülbül, bir ordu! Çoban dedi: «Edirne’den tâ Van’a, Erzurum’a kadar benim mülklerim!» Bülbül dedi: «İzmir, Maraş, Adana, İskenderun, Kerkük en saf Türklerim!» Yad elinde, bülbül Türk’ü bırakma... Sarıl çoban, sarıl, mülkü bırakma. Çoban dedi: «Sürülerim hep kaçsa Bir sürüm var, kaçmaz, adı Türk ili!» Bülbül dedi: «Şarkı ölsün, yok tasa; Türklerim yaşar, söyler halk dili!» Yalvar çoban, yalvar! İlin kurtulsun! Dile Hak’dan, bülbül, dilin kurtulsun.

Ziya Gökalp
( 1876 - 1924 )




Toker, Ekim 1976, Sayı 1, S. 33





ŞİİR PARKI