Yağmurun birgün dinmeyeceğinden,
hiç bitmez görünen yaşam ırmağının birgün kurumayacağından,
seni alıp diyardan diyara gezdiren rüzgarın duruvermeyeceğinden
emin misin?
Hep atan yüreğinin duruvermeyeceğinden,
gören gözünün hep göreceğinden,
duyan kulağının hep duyacağından,
emin misin?
“Ben olmazsam olmaz” dediğin işlerin hiçbir zaman sensiz yapılamayacağından,
sen olmazsan dünyanın duruvereceğinden,
seslendiğinde titrettiğini sandığın şu dağların hep emrinde olacağından
emin misin?
Sana uzanan ellerin hep yanında olacağından,
yüreğini verdiklerinin birgün sırtlarını dönüp gitmeyeceğinden
emin misin?
Boynuzsuz koyunun, boynuzlu koyundan hakkını alacağı günde;
balıklardan kuşlara, ağaçlardan güneşe,
üzerindeki mesajları okuyup anlamadığın yaratılmışların
senden şikayetçi olmayacağından
emin misin?
Karanlığın içinde kaybolup giden çığlıkları duyabildiğinden,
yüreğindeki ışıktan başkalarına da verebildiğinden
emin misin?
Güzel bir yaşam yaşadığından,
yapabileceğin herşeyi yaptığından
emin misin?
Tüm bunlar için bir kez daha fırsatın olacağından
gerçekten emin misin?
(Bütün Dünya)
