RIZA LOKMASINI YİYEN
Mürşide giden tâlibin
Her dem vücudu pâk olur
Bir mürebbi bir müsâhib
Bir dilden öter yek olur.
Bu yola giren birisi, eğer bilen birisine giderse
Her zaman özü temiz kalır
Öğrenmek isteyen bir insan bir kardeş gibi
Aynı dilden söyler, birlik olur.
Arayub hâl ehlin bulub
Eyleme küfrünü gâlib
İzinsiz yürüme tâlib
Sakın ayağa yük olur.
Bilgiyi ara, bileni bul
Küfür ederek, üste çıkma
Üstattan izin almadan bu yolda yürüme
Sonra doğru yürüyenlere engel olursun.
Her dem yakın gelir sesi
Kafadandır haslar hası
Gaziler aşkın kamçısı
Ehli elinde kök olur.
Her zaman sesi yakın gelir
Nitelikli, kendini bilen insan uyumludur
Bu yolu doğru yürütenler, sevgiyi, aşkı yaşatanlardır
Bunlar bilginin, olgunluğun temeli olurlar.
Bir nemed bir hırka giyen
Rızâ lokmasını yiyen
Kaalinin ötesin çek olur
Bu câvidandan çek olur.
Bir keçe, bir hırka giyen
Helal lokmayı yiyen
Her şeyin ötesinde değerli olur
Bu güzel değerleri yaşatanlar, sonsuzca var olur.
Bülbül öter gül içinde
Çene tâlib dil içinde
Hatâyi der yol içinde
Nefsin öldüren hâk olur.
Bülbüller gülü görünce öter
Dil olduğu için çene hareket eder ve konuşur
Hatayi’de güttüğü, benimsediği yol içinde
Nefsini, bencilliğini yok edip, gerçekle gerçek olur.
Şah İsmail
"Hatâyi"
(1487 - 1524)
Çeviri: Mehmet Yaman