BARIŞ ŞARKISI
Toplar, gürleyin gürleye bildiğinizce
Ben, yine büyük barış şarkısını söyleyeceğim
Büyük, mutlu demokrasinin şarkısını ben.
Ekin tarlaları üzerinden
Tank orduları geçmededir
Yemiş çiçeklerini biçmededir
uysal ağaçlar üzerinde
makinalı tüfek yağmurları.
Gelin odasında yeryüzünün
Hoyrat nağralar atmaktadır
Kuduz ve kanlı emperyalist taburları.
Mermiler! bir barış şarkısı gibi güzel
Çin bahçelerini
pamuk atar gibi atabilirsiniz.
Dritnotlar, bombardıman uçakları,
Oyuncaklarıyla birlikte
Başak güzelliğindeki çocukları
Tuzbuz havalara fırlatabilirsiniz,
Ama, ben büyük ve mutlu demokrasinin şairi
Ben, en güzel çiçeklerini kanımın
Karanfiller gibi serpip gecelere
Yine büyük barış şarkısını söyleyeceğim.
Fabrika düdükleri gibi benim
belki keskin değil
mısralarımın sesi
Ama, ben yine senin şairin olmak istiyorum
Ben, uçsuz bucaksız demokrasi.
Biliyorum, ancak senin ağaçların altında
insan, oh çekerek dinlenebilir.
Ancak senin sofranda biliyorum
Müzik gibi güzel yemekler yenebilir.
Ancak senin kuşların bilir barış şarkısını
Ancak senin başak renkli çocukların,
Ancak senin dost yıldızların dinlendirebilir
Yorgun dünyasını insanın.
Ancak senin samanyolu gibi
pırıl pırıl caddelerinde
anlar insanoğlu
dünya olduğunu
dünyanın.
Ancak senin aydınlık evlerinde
Şeker gibi hulyalar kurulabilir.
Ancak senin mis kokulu ıhlamurların altında
Turnalar gözünden vurulabilir.
Ve siz, yeni okyanusların gemicileri
Keskin kokulu sıcak ülke yemişlerinin
sarhoşluğunu vereceğim
içli ve yıldızlı şarkılarımla gecelerinize.
Ak köpükten yelken kanatlı albatroslar gibi
Ben de dalmak istiyorum o güzel denize
isterse beklemesin beni hiçbir mutlu kıyı.
Bırakın, güvertesinde geminizin
tuzlu, kalın halatlara
başımı koyayım
Ve gürleyen dalgalara karşı
Büyük barış şarkısını okuyayım
O ezbere bildiğim şarkıyı.
Hasan İzzettin Dinamo ( 1909 - 1989 )
Dünden Bugüne Türk Şiiri III, S. 270-272
|