İNSANLIK ŞARKISI
uydularla vurun çocukları
dürbünlü tüfekler az gelir
teknik büyülerle yok edin
görüntüleri dolaşıp dursun
uçurtmalar gibi boşlukta
kendi yıkıntısını
plastik bir kimlikle taşıyan adam
bozmasın ağzınızın tadını
hedeflerde titresin
yavru kuşların gagaları
dizelere derman veren sözcükler
hangi dilden akıyorsa
biçin kökten onları
korkmayın yalnız değilsiniz
ruhunuzda nuhun tufanına sebep
yaşıyor ecinni milleti
dolgun dudaklardan okunan
fosforlu telefon numaraları
gecenin suretini versin size
reklamlara kiralayın yatağınızı
sersinler altınıza bir düşler cenneti
aşklar geçit vermez yine de
biter karanlığı pompalayanların
irinli bataklığı
ışığı bendinde biriktiren
açar yeni bir sayfa
dimdik ayağa kalkar
duvarların ardından
o büyük insanlık
radarlarla dinleyin beynimizi
cilveli sayılar rehberiniz olsun
yıldızlardan haber sağsın size
roman kahramanlarınız
o büyük boşluğu ısıtarak uyuyun
yağma sofrasında semirmiş yağlı gözler
görüntülerini kasarak
bütün iyilikleri hesaplarına geçirenler
duymazlar kömür havzalarından gelen
deltalardan çoğalan
mancınığın dünyayı değiştiren sesini
kutup denizlerini ısıtan
akıntılar vursun size
kayalar çatlar derinleşir gerçeğin yatağı
alnımızda şakıyıp duran
o şarkı yalnız bırakmaz bizi.
1995
Hidayet Karakuş ( 1946 - )
Ateş Mektupları, S. 101-103
|