GÖNÜL MURADI

O Şirazlı güzel verirse muradımı Bağışlarım siyah benine hem Buhara'yı hem Semerkand'ı. Ver saki ölümsüzlük şarabını. Bulamazsın çünkü Cennette Gulgeşt-i Musallâ'yı, Ruknâbâd kenarını. El’aman şehre fitne salan, tatlı dilli dilberlerden! Yağma sofrasına döndü gönlüm; Gitti ah, gitti elden! Eksik aşkımızdan müstağnidir yârin cemali. Boyaya, bene, makyaja olur mu güzel yüzün haceti? Anladım ben günden güne artan güzellikten - hani Yusuf'da vardı - İsmet perdesinden çıkarır aşk Züleyha'yı. Küfür etsen, yollasan lanet, dua ederim yine sana. Yakışır acı sözler zira o tatlı lâl dudaklara. Kulak ver öğütüme canım benim. Candan sever mesut gençler bilge pîrin öğütünü. Mutribden, meyden söz et; Arayıp durma evrenin sırrını. Çözmedi; çözemez kimse hikmetle bu bilmeceyi. Eh Hâfız; bir gazel söyledin ki inciler deldin. Gel, oku güzel güzel ki, Saçsın felek şiirine Süreyya incilerini.

Hâfız-ı Şirâzî
( 1320 - 1390 )

( İran )

Çeviri : Mehmet Kanar

İran Şiiri Antolojisi, S. 77-78





ŞİİR PARKI