GAZEL 1
Saki, döndür kadehi,
herkese sun, bana da ver.
Çünkü aşk, önce kolay göründü ama
sonradan çok müşküller meydana geldi.
Sabah yeli, misk kokusu almak ümidiyle
sevgilinin alnına dökülen saçları açınca
o güzel kokulu saçların kıvrımlarından
yürekler ne kanlara boyandı!
Pirimugan, sana "Seccadeyi şaraba boya" derse
çekinme, dediğini yap.
Çünkü yol ehli, konakların yolundan,
yordamından bihaber değildir.
Sevgiliye giden yolun konaklarında
nasıl istirahat edebilir,
nasıl zevk ve safaya dalabilirim?
Çan, yükleri bağlayın diye feryadedip durmakta.
Kapkaranlık bir gece... dalga korkusu
ve bu derece dehşetli bir girdap.
Sahilde rahat rahat yolculuk edenler,
halimizi nerden bilecekler?
Sevgilinin muradını gözetmeden
kendi dileğime uyup yaptığım her iş,
beni rusvay edip gitti;
nihayet adım kötüye çıktı.
Zaten meclislerde söylenip duran sır,
nasıl olur da gizli kalır ki?
Hâfız, daimî bir huzura ermek,
sevgiliye vâsıl olmak istiyorsan
ondan gafil olma.
Sevdiğine ulaşınca da
artık dünyayı bırak, âlemi terket.
Hâfız-ı Şirâzî ( 1320 - 1390 )
( İran )
Çeviri : Abdülbâki Gölpınarlı
Hafız Divanı, Şirazî, S. 1-2
Şiiri sesli izlemek için tıklayınız.
GAZEL 1
Saki,
dolaştır kadehi,
sun bize.
Aşk kolay göründü ilkin ama,
ne güçlükler çıkmadı ki sonra.
Umut içindeydi aşıklar
sabâ dağıtacak sevgilinin zülfünü,
getirecek misk kokusunu diye.
Gönüller kan dolmuştu
bekleyeceğim diye.
Sevgilinin konağında güven olur mu?
Çanlar çalar durur
yükünüzü toplayın diye.
Pîrin derse
"Bula seccadeni meye"
Sâlik dediğin habersiz kalmaz
yol yordamdan.
Gece karanlık;
Dalgalar ürkütüyor,
Girdap korkunç!
Ne bilir halimizi sahilde olanlar!
Bencillikten çıktı adım kötüye,
işim oldu tebah!
Kurulmuş meclis bir kere,
Hangi sır gizli kalır böyle?
Huzur istiyorsan Hâfız,
kaybolma onun gözünden.
Kavuştunsa sevdiğine,
sat anasını dünyanın!
Çeviri : Mehmet Kanar
Doğu Edebiyatı, İlkbahar Yaz 2007, S. 34
|