BOĞAZ GEZİNTİSİ
Ne günlermiş, ne günlermiş
Yıldızlar, mehtap, çamlar altında.
Yıldızlar, mehtep, çamlar altında
Ne günlermiş, ne günlermiş
Gelip geçmiş!
Vapurlar değil Boğazdan geçen;
Boğazdan yalılar geçiyor.
Toplamış sulardan eteklerini..
Dairesine çekilen bir saraylı gibi
Yalılar gelmiyen âlemlerine gidiyor
Bırakıp bu sessiz gecelerini.
Çekip almış kuşların kanatlarından rüzgârını
Asırlık rüyalarında yalılar.
Uykuların mahmurluğu saçaklarını sarmış.
Saz sesleri gelmiyor kıyılarından.
Ne geçen yazlardan haber var,
Ne gelecek baharlardan.
Kim bilir kaç deniz geçmiş uykularından..
Başbaşa kalmış iki ihtiyar Hisar
Beklemekte sönük sahilleri.
Artık eski harpleri anlatır taş duvarlar
Kıyılarından geçen balıklara.
O balıklar ki, dedeleri
Şarkılarla beslenmişti geceleri.
Şimdi sulara düşen çürümüş tahtalar
Dalgalarda son oltanın yemleri.
Bir zamanlar şen yaşamış yalılar
Işıklı bir ziyafet sofrasında.
Renklerini deniz alıp götürmüş,
Küllerini alev alıp savurmuş.
Deniz kenarında denizsiz kalmış yalılar,
Ortaklığı ayrılmış kıt'aların
Anadolu günden güne Rumeli'ye küsmüş.
Bugün biz değiliz bakan yalılara;
Yalılar boynu eğik bize bakıyor
Biz değiliz sarkan hâtıralara..
Göğüs gererek dalgalara
Yalılar bir hayal için denize sarkıyor
Yalılar bize bakıyor, denize bakıyor.
Ne günlermiş, ne günlermiş
Yıldızlar, mehtap, çamlar altında.
Yıldızlar,. mehtap, çamlar altında.
Ne günlermiş, ne günlermiş,
Geçip gitmiş!
ÖZDEMİR ASAF
İstanbul Şiirleri, S. 89-90

|