BİR ÇOCUK ŞAİRDİ O..

"Sen hep böyle bir gurbetten
Ötekine yolcusun "

Bu dizeleri on yedi yaşında mı yazmıştı? Yirmi birinde şiirin kapısını kapadığına göre. Kenan Harun'u tanıyan kalmamış. Edremit'te yaşıyordu son günlerde. Hasta mıydı, bezgin miydi? Bir kez telefonda konuştuk. Bir yardım istedi. Sonra bir daha aradı, vazgeçmiş.

Gazetelerde ölüm ilanı çıktı Yetmiş sekiz yaşına gelmiş. Nasıl geçirdi bunca yılı? Şiirsiz hem de. On beş yaşında başladığı şiir serüveninide unutmuş muydu? "Dörtyol Ağzı tek kitabı.

Zaman zaman yazmışımdır, anımsatmışımdır, o güzel yolculuk niye koptu, niye durdu, hiç değilse eski şiirlerini bir araya topla, diye. "Dörtyol Ağzı" bir anı olarak kaldı. On sekiz yaşındaki bir şairin geleceğe biraktığı..

O 40'lı yıllar, bizlerin yirmili yaşları, sanata şiire gönülle, kafayla bağlandığımız zamanlar. Ahmet İhsan Matbaası'ndaki loş oda. Cahit Irgat, Suavi Koçer, Orhon Arıburnu, Gavsı Ozansoy, Cavit Yamaç, Özdemir Asaf, Kenan Harun. Bir masal gıbı geçen günler. Bir yanda dünya savaşının kanlı yılları, bir yanda içimizde büyüyen korkular, ama şiirle, öyküyle sarmaş dolaş bizler.

Önce Mersin'deki Denizcilik Okulu'na girmış. Baudelaire'ın Mallarme'nın denizle ilgili şiirlerinin rüzgârı almış onu sürüklemiş oralara. Ama sıkılmış, gelememiş okulun ağırlığına. Öyle ya, on altı yaşındaki şairimiz sanmış ki yaşam bir şarkıdır, bir şiirdir. Sonra bırakmış okulu, gelmiş İstanbul'a, edebiyat dünyasına.

"Seyret ki aynasında mavi göklerin
rüyalarıma ağlayan şehir
bir gün bu harikulade yeryüzüne
Elbette melekler inecektir
Saadet bahçemizde şakıyacak
Aydınlık dallardan gülecek bahtiyarlık
Nefesini taşıyacak bulutlar
güneş damla damla şehvetini emecek
Uyanacak yorgün bir çiçek gibi
Hafızanın mahşerinden tebessüm eden çiçek"

Böyle başladı şairliğe. Yaş on sekizdi. Bir Türk Rimbaud'su muydu? Yoksulluk, yalnızlık, zorlukla liseyi bitirme telaşı, ekmek derdi, iş bulmak. Derken gazetecilik, İstanbul'da Vatan, sonra Ankara, evlilik. Geçen yıllar, şiirden uzak mı uzak "Şair Dostlarım" adlı kitabımda (1960) Kenan için bakın neler yazmışım

"Hiçbir an geleceğin sisli ufkuna bakmak istemeyen, herşeye rağmen daima neşeli, o güleryüzlü haliyle Türkiye'nin dört bir bucağında bıraktığı anıları, aşkları, sevgilileri hatırlamakta, belki de bir cıgara içimi zamanda kimbilir hangi üzgün, hüzünlü anında yazdığı bir mısraı mırıldanmaktadır. Sen hep böyle bir gurbetten/ Ötekine yolcusun "

"Dörtyol Ağzı"nı seçmiş tek kitabına ad olarak. Gerçekten de Çemişkezek'ten, İstanbul'a, Mersin'e, Ankara'ya savrulan bir yaşam, ekmek parası kazanmak, gazetecilik, bu arada unutulan şiir. O on sekiz yaşının şairi bir düş müydü? Hepimizin yaşadığı bir hayal mi?

"Kitapsız yaşarsın
şiir desen
Yazamazsın
Ana kardeş dost arkadaş
Uzakta.
Sevdiğinden mektup gelmez
Al hançeri göğsüne sapla.
Yapamazsın"

Kimi var, sekseninde şiir serüvenini sürdürür. Kimi var güzel bir başlangıcı unutur. Ya da unutmanın acısını yaşam boyu çeker. Kenan Harun, o çocuk şair, bize yaşantımızda yer alan dizeler biraktı. Belki kendisi de o on sekiz yaşın şairini unuttu. Ama ben, zaman zaman o şiirleri yirmi yaşlarındaki gibi yaşatıyorum, kendimce.

"Aydınlıklar içinde kararsızım
Sürü sürü insanlar içinde
Bu yeşil bahar içinde
Yarsızım."

OKTAY AKBAL
Cumhuriyet, 5 Ocak 2003

ŞİİRLERİ



ARKADAŞINIZA GÖNDERMEK İÇİN:





ŞİİR PARKI