GEYİK DÜŞMESİ

Halil Kocagöz’ün Yitik Duman adlı kitabı üzerine yazdığım yazıda şunları demişim: “Kocagöz, dokunduğu konuları yalnızca konu olarak almıyor. Onlara şiirinin özü olarak bakıyor. Konu ve söyleyişi öyle bir bağdaştırıvermesi var ki, işte budur diyor insan”. Geyik Düşmesi adlı şiir kitabını okuduktan sonra da aynı şeyleri söylemek gerektiğini duydum.

Büyük Sürek Avı bölümünde yer alan altı şiiri okuyunca azgelişmiş ülkelerin sömürülüşünün hikâyesini okumuş oluyoruz. Ama, öyle bir hikâye değil bu; tüm şiir. Kocagöz, toplum ile ilgili sorunları gerçek şiir havasına bürüyerek sunuyor bize. XVII parçalık Anadolu Çizgileri şiiri de bir yandan bir Anadolu gezisi izlenimlerini gösterir, öte yandan da bir şiir örneği koyar ortaya.

Geyik Düşmesi, öze göre biçimleri getirilen şiirlerle dolu. Kocagöz, Gizemli Gökler Döngüsü gibi şiirlerinde düzyazının sınırlarına bile giriyor denilebilir. Bunlar, mensur şiirin örnekleridir de diyebiliriz.

Geyik Düşmesi’nin bütün şiirlerinde güçlü bir söyleyişe ulaştığını söyleyemeyiz Kocagöz’ün. Ama, şiirlerinin çoğunda başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Geyik Düşmesi, Geyik Kaçması, Evrensel Ölüme Karşı, Dağ Köylüleri ile Anadolu Çizgilerinin bazı parçaları bu arada anılabilir. Prometeus’un Kurtuluşu’nda da yer yer güçlü söyleyişlere rastlıyoruz.

Yitik Duman’da daha çok ülkemiz insanının sorunlarına eğilmişti Kocagöz, Geyik Düşmesi’nde ise dünya insanının sorunlarına da uzanıyor.

Ey güzel kişilerim, savaş, yalnız, doğayla olacak yarın
Yaratım işlerinde, deney odalarında, betikliklerde
Evren gençleri her yerde ölmez kardeşliğiyle kuracak
Bir mutlu geyik yaşamını, altın yürekli çocuklarının.

dizelerinde görüldüğü gibi de gelecekten umutlu görünüyor. Biz de onun sanatından umutlu görünüyoruz.

MUZAFFER UYGUNER
Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, Eylül 1966, C: XV, S: 180, s. 1147-1149

ŞİİRLERİ



ARKADAŞINIZA GÖNDERMEK İÇİN:





ŞİİR PARKI