ŞEYTAN

İnsanları aldatan Kör Şeytan, topal Şeytan Bir gün şeytanlığından Usanmış ta demiş ki: - Kurtulsam şu bendeki Fesad karanlığından. Bir gün şöyle alnım ak, Çıksam dünya yüzüne. İyi bir kul olarak Uysam Tanrı sözüne. Adem oğullarının Ettiği lânet yeter Korkuyorum ki yarın, Olacağım besbeter. Artık bu şeytanlıktan Kaçıp uzaklaşayım. İnsanlar arasında İnsan gibi yaşayım!. Bu iyi karar ile Bırakmış şeytanlığı, Kabul edince böyle Kör Şeytan insanlığı Yeryüzünde belirmiş İyi bir insan gibi Ve bir tarlaya girmiş Bakmış bir köylü dayı Sürüyor bu tarlayı - Merhaba Hacı Baba! Cevab almış: - Merhaba! Şeytan demiş: - Bak dinle! Ortak olsak seninle Acaba nasıl olur?. Köylü gülümseyerek: - Fena olmasa gerek Diye riza göstermiş: Şeytan demiş: İşim iş! Hemen ortak olmuşlar Ve işe koyulmuşlar Sürerlerken tarlayı Demiş ki, köylü dayı Sana bir teklifim var: Kâr gelir bilirim ben Soğan ticaretinden Gel de soğan ekelim Yerden altun çekelim Şeytan: Pek âlâ demiş. Tohumluğu ödemiş; Ve soğanı ekmişler. Köylü demiş - Bilâder! Kavledelim evvelâ: İstemem kavga, belâ! Tarlanın üstündeki Mahsûlü sen alırsın. Kökleri bana kalsın. Şeytan sevinçle: Peki! Diyerek kabul etmiş. Düşünmüş: Ne âlâ iş! Köylü dayı pek ahmak! Kazanç bana kalacak! Fakat mahsûl yetişmiş Sapları Şeytan almış, Soğan köylüye kalmış. Şeytan kızmış: - Bu ne iş Pek gafil avlanmışım: Kaz gibi aldanmışım Köylü demiş: Babalık! Düşünme alık alık! Ekeriz şimdi buğday Alırsın ondan da pay Kârlı bir iş yaparsın Ziyanını kaparsın. Şeytan demiş: - Pek âlâ! Kavledelim evvelâ!... Bak, bu sefer aldanmam Eski taksime kanmam. Köylü sulhe yatarak, Demiş ki: - Peki, ortak; Aksine kavledelim: Tarlanın üstü benim, Alt tarafı senindir. Şeytan buna sevinip Bu saçma şarta kanar Sonunda yine yanar. Köylü alır buğdayı, Şeytanın kökler payı! O zaman silkinerek Der ki: Neyime gerek İnsanlara karışmak! Onların hepsi mutlak Birbirinden kurnazdır; Benden çok düzenbazdır. Ben nafile etmişim Şeytanlıktan isti'fâ . Benim şeytanlığımı Tuzlayıp ta koy rafa! (Güneşin Ölümü)

Enis Behiç Koryürek
( 1891 - 1949 )

Miras ve Güneşin Ölümü, S. 157-160





ŞİİR PARKI