"BİR MAHZUNİ DEMİŞ OLDUM KENDİME"
Ozanlık geleneğinde ulu bir çınar: Aşık Mahzuni Şerif

.....

Ölümü Ciddiye Almadı

Mahzuni Şerif, ilk çıkışından ölümüne kadar eserlerinde ölüm temasını sıkça işlemiştir. Fakat Mahzuni'nin, eserlerinde ölümü işleyiş şekli, bir Ahmet Haşim'den farklıdır. Mahzuni, ne ölümden korkuyor ne de ölümü bir kayıp olarak görüyor. 0, ölümü Hakk'a kavuşmak olarak görüyor ve ölümü “hoş geldi sefa geldi” diyerek karşılıyordu.

Ölümünden sonra çalışma odasındaki masasında bulduğumuz, Niyazi Aslan dedeye yazdığı mektubunda halini şöyle arz etmiş:

"Özünüz ve cemaliniz kadar aziz muhabbetnamenizi aldım. Söylediğiniz gibi tahammül edilmesi güç bir rahatsızlık geçirdim. Ancak bu yolun benden evvelki bütün yolcuları da aynı akıbete rızalık gösterdikleri için Hazret-i Şah'a karşı isyankar olmadım. Demek ki, dünyada yapmam gereken bir takım ödevlerim daha varmış ki, Hazret-i Şah bu kuluna kıymadı ya da huzuruna kabul buyurmadı. Sizlerin himmet ve duasıyla bu günahkar canımı yeniden taşımak zorunda kaldım. Hak sizlere zeval vermesin, Ehl-i Beyti ve insanlığı seven her canın belası bana gelsin. Ben hakkıma düşene razıyım. Ben dilerim ki, huzur-u Ali'de hiçbiriniz benim yakamdan tutmayasınız. Kainatın mirası Ehl-i Beyt'e kalmıştır, Ehl-i Beyt'in mirası da âriflerin, kâmillerin malıdır. Yeniden hastaneye yatacağım galiba. Ümit görürlerse ameliyat edecekler. Şayet ameliyat masasından bu dünyaya dönmemek üzere gidersem lütfen haklarınızı helal ediniz ve bu fakiri unutmayasınız.

Eğer bize gelgel olsa yüceden
Çırpar kanadımı uçar giderim
İsteğim yok gündüz ile geceden
Ben bir Mahzuni'yim naçar giderim"

Yaşamı boyunca hep bir derviş gibi yaşadı. Her zaman mahcup ve alçak gönüllü tavrını korudu. Bir çocuğun bile karşısında konuşurken yüzünü yer den kaldırmadı. Bazen beş yaşında bir çocuk bazen asırları devirmiş bir bilgenin kimliğine büründü. Aynı zaman diliminde halden hale girerdi. Bir yanı hep çocuk kaldı. Onun bu çocuksu ve saf yönü çevresindeki dostlarını güldürürdü. On binlerce hayranı olmasına karşın kendisini bir sanatçı gibi görmeyip, Şakir ve Cırık Baba'nın dizi dibinde saz çalıp nefes söyleyen mahçup Mahzuni olarak kaldı.

.....

MİYASE İLKNUR
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi- 2002

ŞİİRLERİ



ARKADAŞINIZA GÖNDERMEK İÇİN:





ŞİİR PARKI