İMBAT
Devirdim sayfaları! gönlümde yine hüzün var.
Kaçmak! oralara kaçmak! Nasıl da mutlu kuşlar
Göklerle köpükler arasında kanat çırpmaktan!
Denizde ıslanan yüreğimi bu yolculuktan
Hiçbir şey durduramaz, ne gözlerin yansıttığı
O yaşlı bahçeler, ne lambamın sürgün ışığı
Aklığın savunduğu boş kâğıda bakıp duran
Ne de emzikli gelin bebeği doyuran.
Gideceğim! Steamer doldurup yelkenlerini
Kalkıyor, götürmek için o ülkelere beni!
Hüzün bu, acımasız umutlarla aldanıyor,
Sallanan mendillere yine inanıp kanıyor!
Fırtınaları çağıran şu direkler, kim bilir
Rüzgârların gömdüğü o batık gemilerdendir,
Şimdi ne direkleri, ne adaları kaldı..
Boş ver kalbim, dinle tayfaların şarkılarını!
Stéphane Mallarmé ( 1842 - 1898 )
( Fransa )
Çeviri : Erdoğan Alkan
Şairler Prensi Stephan Mallarme, S. 125
Bu şiiri sesli izlemek için tıklayınız.
DENİZ MELTEMİ
Bütün hazları tattım, kitapları okudum,
Ah, kandırmadı; kaçmak, kurtulmak istiyorum.
Bir başka köpükle gök arasındaki kuşlar
Orada şimdi kim bilir ne kadar sarhoşlar!
Deniz çekiyor, deniz, kim tutabilir beni;
Gözlerde aksi yanan o eski bahçeler mi?
Geceler! Mahzun ışığı mı yoksa lambanın
Beyaz kâğıda vurur, korkar dokunamazsın;
Ne o; ne de çocuğuna meme veren taze;
Gideceğim, ey gemi, bilinmedik ellere.
Demir al, sallayarak direklerini. Sızlar
Yürek ümitle, ama sonra her şeyi anlar.
Belki de fırtınaları çağıran direkler,
Şu anda, rüzgârla gelecek ölümü bekler,
O zaman ne yelken, ne de ümit... ama sen yine
Kalbim, gemicilerin şarkılarını dinle.
Çeviri : Orhan Veli Kanık
Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi
Temmuz 1978, S: 322, S. 195
DENİZ MELTEMİ
Hayır yok tenden artık; hatmedildi kitaplar.
Ah! Bi kaçsam! bilirim, o mest kuşlara diyar,
Bir akıl almaz köpükle göklerin arasında.
Bir şey tutamaz gayrı; gözlerin aynasında
Yanan bahçeler bile, bu deniz kokan gönlü;
Tutamaz ne geceler, ne duran o hüzünlü
Boş kâğıtlar üstüne eğilmiş kandil öyle;
Tutamaz o çocuğunu emziren taze bile,
Gidiyoruz! Kalk, gemi! Yalpanı vur şöyle bir,
Ve sonra al bir günâ âleme doğru demir!
Ümitten onca çekmiş sıkıntı şimdi, dersin,
Hayır duasına mı kanmakta mendillerin?
Belki de bu direkler, fırtınalara davet,
Nâçar bir gün yığılır güverteye… Ne imdat,
Ne görünürde ada ve ne kürek ne yelken;
Ama sen geçme gene gemici türküsünden!
Çeviri : Can Yücel
Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi
Ocak 1981, S: 349, S. 211
|