İnsan sıcaklığını iletme, insanı insana açmadır öykünün işi de; ama daha
yoğun, daha çarpıcı biçimde yapar bunu. İster olay anlatmayı, ister hava
yaratmayı, isterse bir kişiyi, bir durumu vermeyi yeğlesin, en önemliyi, en
gerekliyi seçmesini bilir. Bir "can alıcı” noktasından sokulur yaşama, konularına; sözü uzatmadan vardığı vurucu, şaşırtıcı yerden daha ötelere bakmayı, öncesini, sonrasını algılamayı sağlar.
Sait Faik'in "Hişt! Hişt!" ini okuyan, kolay kolay unutamaz o sesi, yaşamın şiirsel tadı yankılanır gider içinde. Çehov'un "Acı”sı, derdini beygirine döken arabacının yakıcı yalnızlığını
duyurmakla kalmaz; o yalnızlığı yaratan koşulları, bir şeylerin değişmesi
gerektiğini de düşündürmeğe başlar. Böyledir; düşünceleri, duyarlıkları
biler, kişiyi kımıldatır gerçek öykü.
Öykü, Tanzimat sonrasında görünmüş bizde, ama halkımızın sözlü
geleneğinde öyküye yatkın anlatımlar var. Usta bir yazar, çok şey getirebilir
oralardan. Baykurt'un Onbinlerce Kağnı'sında görüyoruz bunu. Dili, anlatımı, tutumuyle; kendi kaynaklarımıza kök salmak, kendi hamurumuzu yoğurmak zorundadır öykücü de. Bizim insanımızı, bizim gerçeklerimizi dile
getirmelidir. Doyurmalı, aydırmalı, okuyanın aklını suya erdirmeli pişirip
kotardığı. Daha çok kafaya, daha çok yüreğe ulaşabilmeli.
Sömürünün, ezginin en utanç verici çağında yaşıyoruz. Halkımız, acılar, yoksulluklar elinde, işlenmemiş topraklar katılığında uzanıp gidiyor.
Yeni yeni halklaşıyor yazınımız. Köylüler, işçiler giriyor öykülere. Nasılsa
okuma olanağı bulabilmiş yazarlarımız, yazınsal coğrafyamızı genişletiyor.
Sorumluluğumuz büyük. Değişmeyi hızlandırmak, güçlen- dirmek zorundayız.
Tez usanır kentsoylu yazarlarımız hoşlanmasalar da, işlenmemiş topraklar
kazmalarımızı bekliyor. "Önemli olan değişen'i, gerçek yaşamın ortaya çıkardığı yeni durumları görmekte, duymakta. Ve göstermekte, duyurmakta.” (F. Naci) Dağlarca'nın vurguladığı gibi öykücünün işi de: "Hem bir
bir saat gibi içinde yaşadığı zamanı, hem de bir pusula gibi gidilmesi gereken
yönü” göstermek.
MEHMET BAŞARAN
Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi
Temmuz 1975, S: 286, S. 126-127

ŞİİRLERİ