TINAZ
Ben bir kere de ay için şiir söyledim
Tınazda yaba sallayan delikanlıların hatırına
Gece aydınlıktı
O şairane mehtap vardı havada
Mamaklı Hasan uyuyordu
Solfasollu Recep'le tınaz savuruyorduk
Bizi çıldırtan bir karayel esiyordu
Ben Karapürçekli Hacımemet
Doyamam yabanın tırnaklarından kaçan
Samanın yelde savruluşuna
Meşedağ'dan güneş doğrulunca yukarı
Beni ne idüğü belirsiz bir korku alır
"Gene mi sabah oluyor?" derim
Bakarım dağ gibi yığılı çiçe
Acırım bir günün geçtiğine
Az sonra Recep uyumaya gider
Hasan gelir yerine
Ben Onbirlik içerim
Hasan Köylü
"İç bakalım" derim
Alevlenir çekince iki nefes
Sarılır yabaya
Serde ağalık var
Dert yanarım Hasan'a
"Bu yıl Çukurçeşme'den bir şey çıkmadı
Dizboyuna bile varmadı ekin
Rahmetli babam söylerdi
Kağnılar taşıyamazmış ordan çıkan mahsulü
Bir umudum var Alimpınarı'nda"
Kızaran dağlardır uzakta
Boş tarlada böğüren koca öküz
Böylece tınaz başında geçer günümüz
Az sonra "Hasan" derim
Düğümlenir taa boğazımda bir şey
Susarız.
Bilirim Hasan niye konuşmaz
Ben niye söyleyemem her şeyi
Konuşan rüzgâr ve yabalardır
Ne varsa bu yabaların dilinde vardır.
Mehmed Kemal ( 1920 - 1998 )
Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi 2, S. 556-557
|