ÖLÜLER KONUŞUYOR

I “Ben veremden öldüm Belki ölmezdim Sıkıntım olmasaydı Paradan yana” “Ben de cephede öldüm Süngü taktım Hücuma geçtim Ve kâfi geldi tek bir kurşun Veda etmek için hayata Varşova önlerinde.” “Ah ben bir hiç yüzünden öldüm Bir gece açık kalmıştı üstüm Soğuk aldım. Önce yatağa düştüm Sonra da toprağa.” “Beni tramvay çiğnedi Sultanahmet’te Olur şey değil Ben burada Ellerim ve ayaklarım orada Hâlâ inanamıyorum öldüğüme.” “Beni doğururken ölmüş annnem Zaten, zayıf bir kadınmış zavallı Ben de öldüm işte yirmi yaşında Açlıktan ki o ayrı mesele” III “Ölümü düşünmemek de varmış Bilmedik sağlığımızda Elden ne gelir? Yaşamaktasın Elin tutar Yürür ayağın Sıkıntı mı bastı Şarkı söyle efendim, şarkı Hem ne güne duruyor sanki Gökyüzü olsun Deniz olsun Ne güne duruyor?” “Hiç de pişman değilim öldüğüme Her şey bitmişti zira Usanmıştım artık Gökyüzünü seyretmekten O kadar çok hâtıram vardı ki Karıştırıyordum birbirine” "Dünyaya bir daha gelirsem Aklı başında bir insan olacağım Akşamları erken uyuyuyacağım Ne işim var öyle meyhanelerde Pazarları Parklarda gezineceğim Karımla." "Ben onu bunu bilmem Şunu bilirim Şunu söylerim Ölmek veya ölmemekte Bütün mesele Bütün mesele Yetişir ki insan ölmesin Akşamları uyuyup sabahları uyansın Ve saçları dağılsın rüzgârda Yetişir."

Muzaffer Tayyip Uslu
( 1922 - 1946 )

Şimdilik





ŞİİR PARKI