NAĞME
I.
Seni nasıl unutabilirim,
Ekmeğim senden, suyum elinden
Bir kere sevmişim, yârim demişim;
Nasıl inkâr ederim, nasıl bir tanem.
Gün olmuş ağlamışım
Gülmüşüm, sevinmişim.
Elveda etmiş uykum
Omuz silkmişim;
Bir başka olmuşum senin yüzünden;
Nasıl inkâr ederim nasıl şahanem.
Terk edip evi-barkı
Şair olduğum doğru.
Ve doğru adına kadeh kırdığım
Gözüme aldığım cümle belâyı.
Kuşlara selâmım
Bulutlardan korkum
Yalan değildir.
Ve sebepsiz değildir:
Yürümem, oturmam
Kitap okumam...
Bekçilerle aram niçin süt-liman
Niçin yalnız gezerim korkmadan, utanmadan?
Muhtar da bilir, kâhya da bilir
Sevdalıyım ben ve güzelsin sen;
Nasıl inkâr ederim, nasıl Şaziyem!
II.
Kalubelâdan beri sevişiyoruz,
Kütükte kaydımız böyle yazılı.
Dillere düşmüşüz, destan olmuşuz
Aldırma sevdiğim elâlem onlar.
Sen yine akşamla gözlerini yum,
Sabahı getiren kuşlar yoldadır.
Mavi boncukların, bileziklerin
Ve ben sevdiğim ve ben yoldayım.
Bir sevdalıktır ömür,
Ve bir şarkılıktır cümle sevdalar.
Kırmızı gül, beyaz lâle, mor sümbül;
Top zülfüne top fesleğen yakışır.
Bayram olur sevdalı,
Seyran olur sevdalı,
Beşik iner,
Tabut gider sevdalı.
Niyazi Akıncıoğlu
( 1919 - 1979 )
Dünden Bugüne Türk Şiiri IV, S. 58-59
|