HASRET
Ben köyümün çocuğuydum,
Buğday kokardı ellerim.
Yarınlara doğru, mes'ut,
Başak başaktı günlerim.
Aşamazdı arzularım
Bir çitlenbik duvarını,
Ve arife günlerinde
Beklerdim ancak yarını.
Uzun kış gecelerinde
Masallar söylerdi ninem:
Az giderdik uz giderdik,
Dere-tepe düz giderdik.
En güzel rüyalarımda
Büyüyüp davar güderdim.
Kaç gece böyle rüyamda
Kuzuları kurda verdim.
Evimiz nasıl yüksekti,
Ne büyüktü pencereler.
Yıldızları kucaklardı
Bir kuştu camda geceler.
Dörtbir yerinden akardı
Yağmurlu günlerde damı,
Koruyamazdı tekneler
Göl-göl olmaktan odamı.
Kestim emdiğim memeyi,
Bir alev tasta dudağım.
Kırıldı şimşir kavalım,
Rüyalarımdan uzağım.
Düdük yontmuyor söğütten,
Buğday kokmuyor ellerim.
Yarınlara doğru değil,
Düne, dünlere günlerim.
Ve masallarını ninem,
Beraberinde götürdü.
Bitmek bilmiyor geceler,
Geceler ne uzun sürdü.
Sesim!.. Sesimi kaybettim,
Unuttum eski şarkımı.
Hangi iklimdedir şimdi,
Kimler söyler ki şarkımı.
Azgın sular bastı köyü,
Eridi kerpiç duvarlar.
Şimdi bende, kaybedilmiş
Bir dünyanın hasreti var.
Gün, 17.11.1945
Niyazi Akıncıoğlu
( 1919 - 1979 )
Umut Şiirleri, S. 117-118
|