KARIMA MEKTUP

33-11-11 Bursa Hapisane

Bir tanem! Son mektubunda: "Başım sızlıyor, yüreğim sersem!" diyorsun. "Seni asarlarsa, seni kaybedersem;" diyorsun; "yaşıyamam!" Yaşarsın karıcığım, kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda; yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı, en fazla bir yıl sürer yirminci asırlarda ölüm acısı. Ölüm, bir ipte sallanan bir ölü. Bu ölüme bir türlü razı olmuyor gönlüm. Fakat emin ol ki sevgili; zavallı bir çingenenin kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli geçirecekse eğer ipi boğazıma, mavi gözlerimde korkuyu görmek için boşuna bakacaklar Nâzım'a! Ben, alaca karanlığında son sabahımın dostlarımı ve seni göreceğim, ve yalnız yarı kalmış bir şarkının acısını toprağa götüreceğim.. Karım benim! İyi yürekli, altın renkli, gözleri baldan tatlı arım benim; ne diye yazdım sana istendiğini idamımın, daha dava ilk adımında ve bir şalgam gibi koparmıyorlar kellesini adamın. Haydi bunlara boş ver. Bunlar uzak bir ihtimal. Paran varsa eğer, bana fanila bir don al, tuttu bacağımın siyatik ağrısı Ve unutma ki daima iyi şeyler düşünmeli bir mahpusun karısı...

Nâzım Hikmet Ran
( 1902 - 1963 )

20. Yüzyıl Türk Şiiri Antolojisi, S. 117-118

Şiiri seçen: Bihter





ŞİİR PARKI