BEYİTLER
Daldan dala seken gönlüm serçe mi?
Yaktı beni Kel Ali’nin perçemi.
Hüvel-Baki dedim çıktım bu hiçistân-ı âlemde,
Göründü çeşmime nur-ı tecelli şekl-i âdemde. (*)
Ulu Tanrı’ım ölü müsün, diri mi?
İsâ gibi yoksa üçün biri mi?
Senin aşkınla gönlüm sütlimanlık yâ Rasûlallah,
Kalın geldi fakire Müslümanlık yâ Rasûlallâh.
Kırk sekiz yıl şu akan gönlüme payan aradım,
Köpüren duygulara sahil-i hicran aradım.
Altmışından sonra reftârınla coşturdun beni,
Zerreyim ben, sen güneşlerle konuşturdun beni!
Her ne yap, becerip izzet-i nefsinle geçin,
Kimseden bekleme yardım, iki el baş çün.
Âdile fırsat da düşse kinden istibât eder,
Zâlim idbâra düşerken dinden istimdât eder.
Türkü yine o türkü sazlarda tel değişti,
Yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti.
Neyzen Tevfik Kolaylı
( 1879 - 1953 )
(*) Edebiyatımızın güzide simalarından
muhterem Abdülbaki Gölpınarlı için.
Azâb-ı Mukaddes, S. 251-252
|