1902 yılında Selanik'te dünyaya gelen Nâzım Hikmet Ran, ilköğrenimini Göztepe Taşmektep, Galatasaray Lisesi ve Nişantaşı Numune Mektebi'nde, orta öğrenimi ise Heybeliada Bahriye Mektebi'nde yaptı. Bahriye Mektebini bitirdikten sonra Hamidiye Kruvazörü'ne stajyer güverte subayı olarak atanan şair, sağlık sorunları nedeniyle bu görevinden ayrılmak zorunda kaldı. (1920) Bu arada ilk şiirleri de yayınlanmaya başlayan Nâzım Hikmet, 1921 yılı başlarında Kurtuluş Savaşı’na katılmak için Anadolu’ya geçti ve bir süre Bolu’da öğretmen olarak görev yaptı.
Daha sonra Batum üzerinden Moskova’ya giden şair, Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi’ne (KUTV) kaydolarak burada siyasal bilimler ve iktisat okudu. 1924’te yurda döndü ancak Aydınlık Gazetesinde yayınlanan yazı ve şiirleri nedeniyle on beş yıl hapsi istenince yeniden Sovyetler Birliği’ne döndü. 1928 yılında af kanunundan yararlanarak tekrar yurda dönen Nâzım Hikmet İstanbul'a yerleşerek, çeşitli gazete, dergi ve film stüdyolarında çalıştı, oyunlar yazdı, şiir kitaplarını yayınladı. (1928-1932)
1932 yılında yeniden tutuklanan şair, bu kez de Cumhuriyet'in 10. yılı dolayısıyla çıkarılan af yasasından yararlanarak serbest kaldı. Akşam, Son Posta, Tan gazetelerinde Orhan Selim takma adıyla fıkra yazarlığı ve başyazarlık yapan Nâzım Hikmet, 1938 yılında "askeri isyana teşvik" suçuyla 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Çankırı ve Bursa cezaevlerinde yattı. 1950 yılında özgürlüğüne kavuştuysa da sürekli olarak izlenmekten kurtulamadı; kitaplarını yayınlatma, oyunlarını oynatma olanağı bulamadı.
1951 yılında askerlik görevini tamamlamadığı nedeniyle yeniden askere alınması kararlaştırılınca, Romanya üzerinden tekrar Moskova’ya gitti. 25 Temmuz 1951 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Hayatının geri kalan kısmını Sovyetler Birliğinde geçiren, bu arada sık sık çeşitli Avrupa ülkelerinde toplantılara katılan şair 3 Haziran 1963 sabahı, bir kalp krizi sonucu Moskova'daki evinde yaşama veda etti ve Yazarlar Birliği'nin düzenlediği bir törenle Novodeviçiy Mezarlığı'na defnedildi.
Ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlıktan çıkarılma işlemi iptal edilen Nâzım Hikmet'in şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş, birçok şiiri bestelenmiş ve 2002 yılı Unesco tarafından Nâzım Hikmet yılı ilan edilmiştir.
BAZI ESERLERİ:
Şiir:
Güneşi İçenlerin Türküsü (1928)
Taranta Babu'ya Mektuplar (1935)
Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı (1936)
Kurtuluş Savaşı Destanı (1965)
Saat 21-22 Şiirleri (1965)
Memleketimden İnsan Manzaraları (1966-1967-5 Cilt)
Dört Hapishaneden (1966)
Oyun:
Kafatası (1932)
Unutulan Adam (1935)
İnek (1965)
Ferhat ile Şirin (1965)
Enayi (1965)
Yusuf ile Menofis (1967)
İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu (1985)
Roman:
Kan Konuşmaz (1965)
Yeşil Elmalar (1965)
Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim (1966)
Yazılar:
İt Ürür Kervan Yürür (1936, Orhan Selim takma adıyla)
Alman Faşizmi ve Irkçılığı (1936)
Şeyh Bedreddin Destanına Zeyl, Millî Gurur (1936)
Sovyet Demokrasisi (1936)
Mektuplar:
Kemal Tahir'e Hapishaneden Mektuplar (1968)
Cezaevinden Memet Fuat'a Mektuplar (1968)
Bursa Cezaevinden Vâ-Nû'lara Mektuplar (1970)
Nâzım'ın Bilinmeyen Mektupları (1986)
Piraye'ye Mektuplar (1988)
Masallar:
La Fontaine'den Masallar (1949-Ahmet Oğuz Saruhan adıyla)
Sevdalı Bulut (1967)
Daha fazla bilgi için:
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı

ŞİİRLERİ