ANCAK YAZGIDIR BU

Sen ne getirdin bana çocukluğundan? Şen kahkahalar ulumalar donakalmalar mı? Üzüncün senin hangi çağrışımlara uzandı benim eskil saatlerimde? Geçmişsiz ve geleceksiz suç sevinçleri, deniz kıpırtılarınca yürek dalgalanmaları? Titreyerek uçurulan köpükten balonlar, anlık aşkın tasarımlar mı? Nasıl bir ak konutun isteklendiricisi oldun anılarıma düz baktıran - Ah, ben pembe fistanımla kuşanırdım Dantelalı tafta yumuşaklıkla. Savaşırdım kovmaya, çifte yetkeyi, Hiçlemeye annemi ve uykuyu Öğle sonlarından ürkünç odaların. Diledin mi yanında tümden varolmayı an için ve birkaç sonrasında hiç yokmuşçasına beklememeyi birşey çevremdekilerin uyumundan başkaca? Yok böyle bir şey yok! Sunduğun sağaltımı kaçkın bir geçmiş, Sayrılık tutsağı bir gelecek duyumu bulanık, sisi varlığının üzünç kanıtı bir vaktin şimd’i - Beni aşağılayan sarsan Aşan bizleri mor birliktelik. Eylül 77

Nilgün Marmara
( 1958 - 1987 )

Daktiloya Çekilmiş Şiirler, S. 7-8





ŞİİR PARKI