HOCALAR

Her konuya tat veririz. Adsızlara ad veririz, Bir gün küçüklere, bir gün Büyüklere not veririz. Biz biliriz haddimizi, Ne şefler, ne racalarız. Doksan kişilik sınıfta Korkomutan hocalarız. Devir devir, mevsim mevsim Değiştirdik nice isim. Sarmaş dolaş olsun artık Öğretmen, Hoca, Muallim. Sınıfta, derslerde bütün, Şömendiferde yarımız. Zira okuldan çıkınca Okulda kalır yarımız. «İhtiras» derler o zaman. Telle mızrap olur belli. Velâkin çift öğretimde Tuttururuz çifte telli. «Grup, ünite» dendi mi, O gün her telden çalarız. Ne yapalım hocalarız. Kırk yamalı bohçalarız. Yılda üç mevsim kar yağar. Başımıza tebeşirden. Artık bahar ile güzü Beklemek var teneşirden. Ödev, hazırlık... Çok değil, Ancak akşamdaaan akşama. «Kıymetimiz bilinir mi?» Dersen bayramdan bayrama. Eller ne yapıp yaparak Bir asansöre takılır. Bizim barem merdiveni Yüz elli yılda çıkılır. Eller ne yaparsa yapsın Biz işimize dalarız. Bal tutan parmak yalarsa, Biz de mürekkep yalarız. Her konuya tat veririz. Adsızlara ad veririz. Bir gün küçüklere, bir gün Büyüklere not veririz. Arif Nihat ASYA Taha Toros Arşivi, 517885


ARKADAŞINIZA GÖNDERMEK İÇİN :




ŞİİR PARKI