:: ANNE ŞİİRLERİ ::


ANNEM YOK ARTIK

Annem yok artık. Beni düşünen kalbi yok. Bitti. Umutsuz olmak istemiyorum. Umutsuzluğun bir çıkar yol olmadığını biliyorum. Annem yok artık, yeryüzü çok gördü onu, Kalabalığın arasında kuş gibi çırpınan varlığını Çok gördü, Dalgın yüreğini çok gördü, Bizim için çarpan, kaygılarla dolu yüreğini. Annem yok artık. Bu kesin. Gelinecek bir yere gitmedi. İşte geldim çocuklar demeyecek, nasılsın yavrum demeyecek, sobanın yanında oturup uzatmayacak yorgun ayaklarını Sabah kahvaltılarının masası olmayacak artık, yine gel demeyecek, çıkarken ben kapıdan, çıkıp karanlığa karışırken Yeni bir dönemi başladı ömrümün, annemin olmadığı dönemi, onu yüreğimin üstüne nasıl bastırmak istediğimi bilemeyecek artık. Gençlik dönemleri bir şey anlatmıyor bana, aklımda hep son dönemlerinin annemi. Hayatım sürüp gidecek, annem olmadan, çocuklarım olduğunda onlara annemi anlatabileceğim sadece. Fotoğraflarına bakacaklar, ufarak, biraz mahzunca bir kadın Küçücük tozlu pabuçlarıyla merdivenleri tırmanıp kapımı açıp girmeyecek. Yüreği dopdolu, trafikten, insanlardan şaşkın, kocasına sığınan biraz bütün fotoğraflarında. Hayatım rüzgar gibi akıp geçiyor, uğultulu bir rüzgâr gibi akıp geçiyor hayatım. Anne diyemeyeceğim artık bir başkasına sesimin anneme seslenirkenki tonuyla. Tatil dönüşlerinde annemin uğrayacağım evi yok, beni seven birileri olacak mı yine de, Gidip koşulsuz uzanacağım bir yatak, saçlarımı okşayacak bir el Ama ben anneme de bütün bütüne hiçbir zaman bırakamadım kendimi Saçlarımı okşarken, yorulur şimdi bırakır şimdi diye düşünürdüm Ve çılgınca yaramaz, beyni boş denecek kadar yaramaz, ve hastalıklı denecek kadar duyarlıklı bir çocuktum çocukluğumda. Dizlerine oturduğum bir gün, indim utanarak, kısa pantolonumdan fırlayan ve bana artık çok büyümüş gelen dizlerimle. Oysa ilkokul ikide ya var ya yoktum daha O zaman tanıdım sonsuz geniş caddelerini Kars'ın, sonsuz geniş göğünü ve o zamanlardan kaldı yüreğimde sonsuz bir uçurum duygusu. Annem hiçbir zaman bilmedi bunları yüreği büyümüş bir çocuktum ben gizli gizli ne kadar çok ağladım bir gün öleceğini düşünerek onun. Annem yok artık, Onun yüreğindeki ben de yokum, yani annemle tanımlanan ben de öldüm onunla. Şimdi yeni bir tanıma alıştırmalıyım kendimi, şimdi ben kendimi düşünmezken bile kim düşünür beni. Umutsuz olmamak gerektiğini biliyorum, bu acımasız gecede Yazgı diye birşey yok, içinde yaşadığımız bu toplum öldürdü annemi. Çarpıntılarla hırpalanan yüreği dayanamayıp parçalandı sonunda. Şimdi toprak dolar gözlerine, artık istese de kımıldayamaz, Yokluk esir aldı onu. Bağladı ellerini kollarını sessizlik, çaresiz bile değil artık, Bir çocuk gibi korunmasız, karıştı bin yılın ölüsüne. Ama onun umutları, benim de umutlarım olacak bundan böyle. çaresizleri korurken, annemi de korumuş olacağım biraz. O dilediğince yaşayamadı ömrünü, varlığını özgürce geliştiremedi. Ama bütün insanlar, varlıklarını özgürce geliştirecekler birgün ve annemi hiçbir zaman unutmayacağım. Her ölüm kahramancadır, annem hepimizden önce yaşadı bu kahramanlığı. Ey benim yüreğim, güç ver bana, ey hayat güç ver bana, anneme yaraşan şiirler söyleyeyim, Boşuna yaşamış olmasın o, sonsuzlaşsın, içten, pürüzsüz dizelerimle.. Nasıl acı duyarsa bir mağara adamı, nasıl çıkarsa ölçüsüz haykırışlar gırtlağından Öyle bağırayım ben de, sonsuzlaşsın yüreğim, bütün insanlara sevgiler taşıyacak kadar Ve öylesine güzelleşsin ki her şey, öylesine erisin ki yumuşak bir ışıkta Öylesine bilgeleşeyim, öylesine sevgiyle dolsun ki kalbim, ölürken annemleşeyim. Biliyorum var olmaz bir daha yok olan şeyler, umurumda değil biçim değiştirişi maddenin, ruh diye birşey de yok. Ama gizli sevgiler bulunup çıkarılırsa yüreklerinden insanların, Çıkarılırsa karanlığından unutuşun yaşanmış olan şeyler Ve tek bir insan yüreği gibi çarparsa bir günlük insanlık, Hiçbir şey yok olmamış olacaktır, dönüşerek sonsuz, büyük ve bütün zamanları birleştiren bir sevgiye. 1976

ATAOL BEHRAMOĞLU Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var, S. 27-30



ARKADAŞINIZA GÖNDEREBİLİRSİNİZ :





ŞİİR PARKI