Geçen yıl yayımlanan ve satış rekorları kıran ''Şu Çılgın Türkler'' kitabının yazarı Turgut Özakman , ''İstiklal Savaşımız dünyadaki en meşru ve haklı savaştır. Gençlere geçmişimizi anlatmak vazifemizdir'' diyor.
Yazar Özakman, Cumhuriyet 'in sorularını şöyle yanıtladı:
- Kitaba duyulan ilgi, AB sürecindeki Türkiye'nin duruşuna bir tepki olarak görülebilir mi?
- Ben öyle görüyorum ya da öyle görmek istiyorum. Kitap çıktığından bu yana Anadolu'daki üniversiteleri geziyorum, sivil toplum kuruluşlarının davetlerine katılıyorum, belediyelerin çağrısı ile gittiğimde gördüğüm, milli bir duruşun başladığı. Gençler, aralarındaki düşünce anlaşmazlıklarını erteleyip bir araya gelme eğiliminde görünüyorlar. Bunu da bana kanıtlıyorlar. AB sürecinde, Avrupa'ya karşı bir duruşumuz yokmuş gibi göründü. Türkiye için söylenenleri alt alta dizdiğiniz zaman insan adamların hiç de iyi niyetli olmadığı konusunda bir fikre sahip oluyor. Tarihten dersler çıkarırsak bugün Türkiye'ye karşı planlanan politikaların geçmişte karşılaştıklarımızdan farklı olmadığını göreceğiz. Buradan da şunu çıkarabiliriz, milli refleks yaratacak duygu birikiminin yararı olur, zararı olmaz.
- Kitabın, 'fanatizm' duygusuyla kaleme alındığı savunuluyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Hangi fanatizm duygusuyla yazılmış olabilir ki... Kitapta hainleri de yazdım, kahramanları da... Gafilleri de yazdım, kararsızları da. Bu yaşanmış tarihin karşısında telaşa kapılmış birkaç kişi var. Onlara ben içimden gülüyorum. Fanatizm, Şu Çılgın Türkler'de söz konusu bile olamaz. Tek bir hamaset cümlesi dahi bulamazlar. Fanatizmin tanımını bilmeyenlere, bazı gazeteleri okuyup anlamaya çalışarak bir değerlendirmede bulunmalarını öneriyorum.
SAHTE TARİH KİTAPLARI
- ''Kitabımı tarih bilgisinden yoksun gençliği bilinçlendirmek için yazdım'' diyorsunuz. Gençlik, tarihinden bu kadar mı habersiz?
- Biz 30-35 yıldır gençliğimizi tarihinden koparmak için elimizden geleni yapmışız. Kasıtlı mı yaptık kasıtsız mı, bunu yakın tarihimizi inceleyenler daha iyi bilirler. Üniversite hocalığı yaptığım dönemlerde, özellikle son 10 yıldır çocuklarımızın Milli Mücadele ve yakın tarihimiz hakkında her yıl biraz daha az bilgiyle okullara geldiklerini gördüm. Bir de 60'lı yıllardan sonra yazılmış sahte, yazarının adından başka hiçbir şeyi doğru olmayan tarih kitapları var. Görülüyor ki biz, tarihsiz bir gençlik yaratmaya çalışmışız.
Bugün ise çok umutluyum, sanırım benim kitabım da bu rüzgâra bir katkıda bulundu.
'ÇOCUKLARIN TARİHİYLE ÖVÜNMEYE İHTİYACI VAR'
- Genelkurmay Başkanlığı, Şu Çılgın Türkler'i personeline okumaları için tavsiye etti. Milli Eğitim Bakanlığı eserin okullarda okutulması için size bir teklif getirdi mi?
- Genelkurmay'ın tavsiyede bulunduğunu duydum, ordunun ilgi duyduğunu biliyorum. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan ise böyle bir talep gelmedi. Her gittiğim yerde, kucaklarında bu kitapla konuşmamı ağlayarak dinleyen insanları görüyorum. Niye bir gençlik Milli Mücadele'yi anlatan bir kitabın yazarına sarılıp ağlar? Bunun üzerinde çok ciddi durulmalı. Bu hareket gösteriyor ki çocukların ait oldukları milletle gurur duymaya, tarihinden ders alıp övünmeye ihtiyacı var. Onun için eğitimcilerimiz de, politikacılarımız da, aydınlarımız da bu olgu üzerinde objektif bir bakışla durmalıdırlar. Bunu da İstanbul ya da Ankara'da oturarak görmek mümkün değil, Anadolu'yu dolaşınca başka türlü görüyor insan. Orada başka bir rüzgâr esiyor.
'GERÇEKTEN RAHATSIZLAR'
- Edebiyatımızda Şu Çılgın Türkler'den sonra Milli Mücadele'yi anlatmak için bir çaba var mı?
- Bana göre iki çaba oldu. Bir kere kitabı Türk basını destekledi. Buna minnettarım. Özellikle gençlerimizin milli bilince, tarih bilincine sahip olmasına yardımcı oldukları için minnettarım.
Bir de buna karşı durmak isteyenler var. Bir kere bu tarihi bir olay, abartılmış ya da yalan yazılmış değil. Gerçeği değiştirmeden, genel çizgileriyle anlattım.
Anlatırken de bir insan sıcaklığı verdim. O zamanki gerçekleri, belgeleri öyküleştirerek anlatmaya çalıştım ki "Şu Çılgın Türkler" ilgi çekip kolay okunsun.
Soruyorum size, bir gerçeğe karşı tavır alınır mı? Bunlar gerçeğe karşı tavır alıyorlar ve belli ki bu gerçeğin açıklanmasından da rahatsızlar. Bunları rahatsız eden nedir? Vaktiyle emperyalizmi yenmiş olmamız, bağımsızlık için ölümüne mücadele etmiş olmamız mı? Bu beni derin derin düşündürüyor.
TURGUT ÖZAKMAN
Söyleşi: Esra Yazdıç
Cumhuriyet Gazetesi / 25.01.2006
