POLLYANNA'NIN GÜZEL YÜREĞİNDEN

GÜNAYDIIIN CAN KUŞLARIM,
GÜNAYDIN HEPİNİZE!

Bugünlerde bir iştahsızlık hakim yüreğimde, ruhumda, usumda ki sormayın..

Gitsem bir doktora çare olamayacak, sunamayacak biliyorum.

Benim düşünce mahallemin tüm mahallisinde de var benim iştahsızlık hastalığından, görüyorum..

İlaç aramaktalar benim gibi iştahsızlıklarına, arama düşüncelerinin üzerinde bin ton basiret ile.

İştahsızlık yüzünden, dersiniz ki, mahallili, illetli, kör topal sağır, güneş'in doğduğu şafak yolları görmezden geliniyor ve gönül bağlarında bir kirli emek hırsızı bir ebe, kurbanlık kuzular doğurtuyor başı boş kalmışlıkların arasında sanki..

Güneş'le yüzgöz mü olundu ne? Kalpler heyecansız, tik tak sayıları düşüşte, nabız düşüşte, uykular başına buyruk, dersiniz obezite karabasan.

Mavi düşlerde düş emek kaçakları, yattığımız yer dersiniz sanki kasti küskün emek darağaçları.

Aaay! Dostlar, yoksa, gönüllü ölüme yazılıp, aman, ölüyormuyuz biz!!

Güneş ve Ay'ın ritmik dönüşüm valsleri bitmeden, yıldızlar toptan sönmeden, dünya'nın soluğu tükenmeden..

Biz, nasıl, nasıl ölürüz??

Teslimiyetin kilosu bu kadar da mı düşük, düştü, hı?

Çok sevdiğim bir öğretmenim vardı okul yıllarımda ve sıra arkadaşım Ümran vardı o zamanlar, ah o kadar ağır bir kızcağızdı ki..

Onu izlerken esnerdim inanın.

Öğretmenimizin gözü onun üzerindeydi hep.

Uykulu gözlerine bakıp, "Ümran, çimdikle kendi kendini, çimdikle! Senin uykulu halin bizi de zehirliyor!"

Ve öğretmenim başına bir bardak su döker, "Çık gökyüzüne bak, toprağa bas öyle gel" derdi..

Bu arada, o Ümran arkadaşımı hala tanıyorum ama görüşmüyorum çünkü o uyuşukluğu onu hasbel kaderci yapmış ve hala gökten nasip mucizeleri yağmasını bekliyor emeksiz emekler ekmeden!

Bana yaşadıkları olumsuzluklarının yarısını dinlediğim halde, bir hafta kendime gelemedim!

Beni, onun negatif elektriği çarptı inanın!

Yani, kıssadan hisse İncoşum, iştahsızlığının ilacı senin kalp ezcanende yine!

Bu gibi düşünceler, bulut geçişleri..

Merak etme İncoşuuum, güneş doğmak üzere!

Ve senin güneş mahallindeki tüm canlar da kendi kalp ezcanelerinden ilaçlarını kullanıp güneşin aydınlık eteklerini tuttular bile!

Eee.. Sen niye duruyorsun incik boncuğum?

Haydi, gün yolu almak üzere!

Gün doğmadan neler doğuyor! Sen bunlara ne çok şahit oldun!

İştahsizlık da ne demek!

Onca bol havalarda, havasızlık havalarına girme İncooooş, haydi yaşamın bahçesine, güneşin ellerine teslim et kendini.

İlaç da sende, cevap da sende!

Sen bizden ayrılma, mavi umut pusulanı elinden bırakma yeter!

Neler aştık, neler aşacağız hep beraber, düüümüüüü! Ha gayret!

İçsel bir konuşmamdı can kuşlarım, benden bana nasihat dinledim.

En derin saygı ve sevgilerimle...


İNCİ TUN
(Pollyanna)

30/09/2007

:: Pollyanna'nın Mutluluk İstasyonu ::

1   I   2  I   3  I   4  I   5  


ARKADAŞINIZA GÖNDERMEK İÇİN :





ŞİİR PARKI