RÜZGÂRA YAZDIM ADINI

Adını, vadilerin cemresinde yolunu yitirmiş sulara yazdım Saçlarına kırağı düşmüş ovalara Göçmen kuşların konağı ovalara Rüzgâra yazdım bir de... Seni o rüzgâr getirdi bana Gördüm seni bir daha gençliğimin ilkçağının gözleriyle gördüğüm gibi... O yıllarda da böyle miydi dudaklarının ve ağzının iklimi kirpiklerinin karası alnının serin serinliği saçlarının ilkbaharı? Yüreğimde aşkın ve yarası... Yüreğim çarpardı Ben çarpardım yüreğimi çıkmaz ve ara sokaklara Denizlerin tuzuna gurbetlerin hüznüne hüzünlerin sılasına... Gözlerin,gözlerindi melhem yüreğimin yarasına... Alıp gitmek vardı seni o an 'Bana bir şiir oku' dediğinde Alıp gitmeliydim seni... Bedeni haritalardan silinmiş bir park kanepesinde oturur başımı omuzuna koyardım sana şiirler okurdum Senin şiirini okurdum Gökyüzünün en karanlık gecesinden en aydınlık yıldızını çalar ve kalbinin üzerine koyardım O yıldızın aydınlığı ile aydınlanırdı senin geçmişin ve benim geleceğim O yıldızın aydınlığıyla sana sevdalar biçerdim bana karasevdalar... Sana sevinçler ve bana hüzünler... Ah, geçmişimin hatırasından hatırıma bir daha gelen sevgili Kalbimin hangi kuytusunda saklamalıyım şimdi seni? Hangi vadilerin rüzgârına yazmalıyım adını ve aşkını? Hangi rüzgarın elvedasına... Çık gel şimdi nasıl gelirsen gel ben beklemedeyim Bir telefonun sessiz teline bir mektubun puluna değil rüzgârlara yazdım adını... Rüzgârla bekliyorum seni.

Refik Durbaş
( 1944 - 2018 )

Menzil, Toplu Şiirler II, S. 158-160

Bu şiiri sesli izlemek için tıklayınız.





ŞİİR PARKI