TELEFON
'Ne denli uzakta olabilirsem
Uzaklardaydım bugün,
Öyle bir an oldu ki
Sessizdi her şey
(Ve ben başımı eğerken bir çiçeğe
Duydum senin sesini.)
Olur mu deme, çünkü duydum sesini
Pencere denizliğindeki çiçekten konuştun
Ne dediğin hatırında mı?'
'Önce söyle bana, neydi o duydum sandığın.'
'Çiçeği bulup da üzerindeki arıyı kovunca
Eğdim başımı,
Ve çiçeği sapından tutarak
Dinledim ve sandım ki anladım sözcüğü -
Neydi o? Adımla mı çağırdın beni?
Ya da dedin mi -
Birisi 'Gel!' dedi - Eğilirken duydum bunu. '
'Belki öyle düşünmüşümdür, ama sesli değil.'
'İyi, ben de geldim.'
Robert Frost ( 1874 - 1963 )
( Amerika Birleşik Devletleri )
Çeviri : Suphi Aytimur
Şiir Atlası 2, S. 93
THE TELEPHONE
'When I was just as far as I could walk
From here to-day,
There was an hour
All still
When leaning with my head against a flower
I heard you talk.
Don't say I didn't, for I heard you say -
You spoke from that flower on the window sill
Do you remember what it was you said?'
'First tell me what it was you thought you heard.'
'Having found the flower and driven a bee away,
I leaned my head,
And holding by the stalk,
I listened and I thought I caught the word -
What was it? Did you call me by my name?
Or did you say -
Someone said "Come" - I heard it as I bowed.'
'I may have thought as much, but not aloud.
'Well, so I came.'
Collected Poems of Robert Frost, S. 147
|