YAŞANMIŞ GERÇEK BİR SEVGİ VE SON ...

Sevgili arkadaşlar merhaba,

Hayatımdaki bir döneme ait yaşadığım gerçek bir yaşam öyküsünü sizlerle paylaşmak istedim. Ve o dönemdeki yaşamıma ait herşey, o kişiye yazıp göndermiş olduğum aşağıdaki mektupta anlatılıyor.

Yakup Çakır




Merhaba,

Mailime yanıt verecek bir söz bulamıyorsun değil mi?

Sen de her şeyin farkındasın aslında, insanlara ne kadar zarar verdiğini, nasıl kullandığını ve dürüst davranmadığını biliyorsun, bu nedenle de diyecek bir şey bulamıyorsun.

Bu saatten sonra da ne diyeceğin önemli değil zaten.

Ama gerçekten ben son mailine kadar, senin çok dürüst değerli bir insan olduğuna inanıyordum. Belki yine de yanılmıyorumdur. Belki birilerinin dolduruşuna gelmiş olabilirsin. Ama ne olursa olsun, yaptıkların, hoş karşılanamaz. Ve hiçbir zaman şunu unutma!!! Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz. Çok daha fazlası kendinden gider. Ben sana beddua falan etmiyorum, etmem de. Kimse bedduayı hak etmez. Allah zaten hak ettiğini verir o insana.

Sana bir arkadaş tavsiyesinde bulunmak istiyorum, hiçbir insanın duygularıyla hiçbir zaman oynama. bir şeylere kavuşmak veya yaşamak için, kimseyi kullanma, her şey gelip geçicidir. Kalıcı olan, yapılan iyilik ve güzelliklerdir, mutlu bir yaşamdır. Vicdan rahatlığıdır.

Ben istesem, senin karakterini, nasıl biri olduğunu, tüm çevrene gösterebilirim. Bunun sonucunda da herkes, senin nasıl biri olduğunu daha iyi anlayabilir. Belki başkalarına bana yaptığını yapmazsın. Ama bunların hiçbirine değmez. Çünkü seni sen ilgilendiriyorsun, başkalarının düşündüğü ve bildiği değil. Ben ne kadar acı çeksem de, üzülsem de, kullanılsam da, senin yine üzülmeni, kullanılmanı istemem. Ben düşman olmayacak, unutmayacak ve sevgim hiç bitmeyecek kadar sevdim seni. Yürekten sevdim. Belki de bu sevgi hiçbir zaman bitmeyecek. Belki de yaşayacağım her ilişkide seni ve senle yaşadıklarımı arayacağım, hatırlayacağım, seni yaşayacağım hep. Ben senden vazgeçtim, ama belki de yüreğim hiçbir zaman vazgeçmeyecek.

Ben seni kaybettim, maddi ve manevi kayıplarım oldu, maddi kayıplar önemli değil, bir gün yerine gelir, ama manevi kayıplar hiçbir zaman telafi edilemez. Belki ilk bakışta benim kayıplarımın yanında senin kazancın olmuş gibi görülebilir, ama asıl kaybeden sen oldun, bunu yaşamının ilerleyen dönemlerinde görecek ve fark edeceksin.

Şunu iddia ediyorum ki, hayatın boyunca, bir daha böyle sevilmeyecek, saygı görmeyecek ve önemsenmeyeceksindir. İnsanlar keşke demese hiç. Kaybettikten sonra değerini fark etmese. Kendilerine verilenlere karşılık verebilse.

Davranışlarına anlam veremediğim için geçenlerde gittiğim Psikologun, konuşmamızın sonlarında söyledikleri aklıma geliyor, ve çok haklıymış o adam diyorum.

Senle ilişkimizin ilk dönemlerinde yaşadıklarımızı, o dönemde bir bayan arkadaşımla paylaşmıştım.Ve o arkadaş bana aynen şunu demişti: "Çok vericisin, karşındaki insanı tanımıyorsun, kimseye inanma ve güvenme, kullanılma ihtimalin yüksek" demişti. Hatta bunu sana da anlatmıştım. Bu son yaşananları bugün o arkadaşa anlattım, dediği yanıt şuydu:" Benim dediklerimin haklılığına inandın mı şimdi?" Ben o insana senin öyle biri olmadığını anlatmıştım o zaman," inşallah haklısındır" demişti. Ve ben şu an o bayan arkadaşa diyecek bir şey bulamıyorum.

15 gün önce intihar etmiş ve ölümün eşiğinden dönmüştüm, ne için? Tabi ki senin son zamanlarda yaptığın umursamaz davranışların ve seniz bir hayatın anlamsızlığı yüzünden. Belki şu an yaşamıyor olacaktım, ailem yanımda olmasaydı. Ve ben bu canı, çok kolay ama bu canı hak etmeyen biri için feda etmiş olacaktım. En acı tarafı da bu olurdu mutlaka. Şükür ki yaşıyorum. Artık sayende hayata ve insanlara daha farklı bakabiliyorum.

Eğer sen bana en başından dürüst olsaydın, biz bu duruma asla gelmezdik, sen her defasında sevdiğini, ciddi düşündüğünü söylemiştin. Biz aynı yatağı bile paylaşmıştık. Bir insanla yatağı paylaşmak bu kadar basit olmamalı en azından. O nedenle ben senin sevgine bir kat daha fazla inanıyordum. Sen de inanmamı sağlayacak şeyler yaptın. Rolünü o kadar güzel ezberleyip oynadın ki, seni tebrik etmek lazım. Doğuştan yeteneklisin bu konuda gerçekten.

Sana hiçbir zaman düşman değilim, kin tutmuyorum, ve hiçbir zaman seni unutmayacağım. Her zaman yüreğimin en derinlerinde olacaksın. Bu nefes kesilmediği sürece de sen orada hep yaşayacaksın. Ben senin gibi oyun oynamadım, duyguları çalmadım, o nedenle de, senin gibi bir kenara atıp unutacağımı sanma hiçbir zaman.

Ama gelecek zamanın insana ne sunacağı bilinmez. bugüne kadar geçen 33 yıllık hayatımdan artakalan, gelecek yaşamımda, belki de öyle bir insanla karşılaşırım ki, hiç yaşayamadıklarımı, senle yaşadıklarımdan çok fazlasını yaşayabileceğim bir insan olur. O yüzden ben hiçbir zaman hayata umutsuz bakmıyorum yine de, çektiğim acılara rağmen. Güzel günlerin gelecek zaman diliminin bir yerinde sandıkta saklı olduğunu düşünüyorum. O sandık birgün açılacaktır inşallah.

Bu yaşananlar, benim 33 yıllık hayatımda, yaşadığım en acı dönemdir sonu itibari ile. Senle olduğum dönemler, hayatımın en güzel, en mutlu ve en anlamlı günleriydi. Ama sonunda ise, hayatımda yaşamadığım acıyı ve pişmanlığı yaşadım.

İnsanların kendilerinde bir şeyler bulmaları ve çıkarmaları gereken bir yaşam hikayesi bu, seni deşifre etmeden, bunları aynen insanlarla paylaşacağım. Tek amacım, insanların sevgiyi anlayabilmeleri ve her zaman dürüst olmaları gerektiğini görmeleri açısından.

Aslında yazacak konuşacak o kadar çok şey var ki, bunları ifade etmeye zaman yok, gerek te yok artık. Çünkü insanlar istemeden de olsa kırıcı olabiliyor. Ben kırıcı olmak istemem hiçbir zaman. Çünkü kırılan bir eşya değildir burada.

Kendine çok iyi bak. Yaşamında hak ettiklerini yaşamanı dilerim. Kolay gelsin. Yüreğin taş değil, sevgi dolu olsun. Düşüncelerin şeytani değil, dürüst, gerçekçi ve karakterli olsun.

Engin sevgi ve saygılarımla,


YAKUP ÇAKIR

08.03.2004

ARKADAŞINIZA GÖNDERMEK İÇİN :





ŞİİR PARKI