KAÇAK
I.
Işıkları bir yakıp söndürme Kaptan
beni korkutamazsın
Beni kimse korkutamaz artık,
durduramaz bu yerlerde
Çünkü aklıma koydum, çünkü kaçacağıın.
Karanlık kişiler yolları tutmuş sürekli bekliyorlar
Yakalasalar bir - yengeç kollarıyla - hesap tamam
Ola ki birşeyler yapmadım, birşeyler beklemedim
onlardan
Kendimce yaşamak istedim salt - bırakmadılar.
Mutluluk yalanlarına inanmadımsa
Neden suçlarlar beni sorumlu kendileri aslında
Sen de gezemesen sokaklarda sere serpe
Yedi rengin yokluğunda evden hiç çıkamasan
Sesli düşünürken kırılsa ortasından kalemin
Kendini dinleyip dinleyip de kahretsen herşeye
Bu çıldırtıcı yalnızlıkta boğulduğun yetmez gibi
Kanına ekmek doğrasalar üç öğün - dediler kodularla
Böylesine kavga, böylesine insanlık, böylesine anlayış
Tasarladığın yaşantıyı tasalı sonlandırsa ilk baştan
Üstelik parsları utandıran bir bakışla Kaptan
Kasap çengelindeki ete değil, sana baksalar
İşte o zaman - asıl o zaman - başlardı yıkıntın
Bunalmışlığımın nedenini anlardın.
Bugüne dek nasıl direndimse
yine direnmek mümkündü ama
Ne olduysa seni gördükten sonra oldu
Anbarıyla güvertesiyle gemini gördükten sonra hem
Falımda uzun yollar çıkıyor o günden beri
Bir başka sesleniyor tuttuğum şarkılar hep
Unutmak için herşeyleri,
kaçıp kurtulmak için herşeylerden
Arınmış sabahların uykusuz rüyalarınca
Görmediğim ülkelerin isterik çağrısına koşuyorum
şimdi
Bırak Kaptan rahat bırak ışıklar yansın
Ben de bilmiyorum nerede ineceğimi sorma bana
Kimliğimi hele hiç
Yalan söyleyemem diyorum, yorgunum diyorum
sorma başkaca birşeyler
Suçsuzum, parasızım, kaçağım bütün bildiğim bu
beni anla
Anla artık uyuyacağım yerimi göster.
(Yeni Şiirler, 1958 - Varlık)
II.
Devleri yakından gördüm hepsi cüce
Kaçılın, savulun, yol açın bunaldım
Dört yönümde yangın salan pençeleriniz
Matisse karası dişlerde canavar tamtamları
ve lâvlar fışkırtan ağzınızla tıpkı
kan sömüren yırtıcılar gibisiniz
Aranızda yaşanılmaz - anladım
O nasıllı sıvamak içinizi çamura
nasıllı yenilmek bencilliğe - savunmasız
kıskançlık hem de ne kılcal damarlara dek
tapındığınız eylemler salt güzelliğe yara açmaksa
değmeden tenime irinli bakışınız
delip gözünüzü koşmalıyım Kaptana.
Koşmak, ulaşmak ona, kaçıp aranızdan kurtulmak
ereğim
Oysa cümle geçitlerde hep siz hep devler benzeri
durmaklığınız
Oysa ben yalnız kişiyim ellerim beyaz, gözlerim
ürkek
Ama gücünüz varsa açık alın dövüşmeye
Hileden önce insanlık gelir öğrendim
Hazır olun yenilgiye.
Kaçılın savulun yol açın geciktim
size olan nefret değil artık, acımak içtenliğimle
anlaşılmadım demem ne çıkar gene yanlış anlayın
gene peygamberi olun dedikodunun gene zencilerce
karanlığınız sizde kalsın. Hadi karanlığınızla kalın
Beni Kaptan bekliyor gemiye yetişeceğim.
(Yelken - 1958)
Türkan İldeniz ( 1938 - )
Taşra Kızının Deliceleri, S. 63-67
|